Cumhurbaşkanı Erdoğan O hendeklerde yok olacaksınız
KONYA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güneydoğu'daki olaylar için "O hendeklerde yok olacaksınız." ifadesini kullandı
@mersinhaber 'i takip et
KONYA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güneydoğu'daki olaylar için "O hendeklerde yok olacaksınız." ifadesini kullandı. Erdoğan, "Düşünebiliyor musunuz, belediyeleriyle, belediyelerin iş makineleriyle yani bu milletin, devletin iş makineleriyle hendekler açacaksın, oradaki benim Kürt vatandaşlarıma hayatını zindan edeceksin. Ve şimdi bu insanlar oraları terk etmek zorunda kalıyor. Utanmadan sıkılmadan bir de ‘geri dönemezsiniz.’ Geri dönecekler, o insanlar geri dönecekler. Ama o evlerde, o binalarda, o açtığınız hendeklerde yok olacaksınız." dedi.
Erdoğan, Konya'da Alaaddin-Adliye hattı raylı sistem açılışı ve 72 adet tramvay taşıtının hizmete alım törenine katıldı. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya Valisi Muammer Erol ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın ardından kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, meydanda toplanan kalabalığa hitap etti.
Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan olaylara değinen Erdoğan, şunları söyledi: "Bu terör örgütü muhiplerinin ikiyüzlü tavırlarına son olarak geçen hafta Diyarbakır’da Fatih Paşa Camii’nin örgüt tarafından yakılmasında bir kez daha şahit olduk. Çıkıyor bir tane sözde eşbaşkan ne diyor? ‘Devlet helikopteriyle bombaladı’ diyor. Bunlar bakar kör. Bu nasıl helikopter ki bombalıyor da minare yıkılmıyor, kubbe yıkılmıyor, alttan kapılar yanmaya başlıyor. Aynı zihniyet, bölgede yaşayan insanların hayatlarını zindana çeviren hendeklere methiyeler düzecek, güvenlikleri için yer değiştirenlere hakaretler edecek kadar alçalabiliyor. Düşenebiliyor musunuz, belediyeleriyle, belediyelerin iş makineleriyle yani bu milletin, devletin iş makineleriyle hendekler açacaksın, oradaki benim Kürt vatandaşlarıma hayatını zindan edeceksin. Ve şimdi bu insanlar oraları terk etmek zorunda kalıyor. Utanmadan sıkılmadan da bir de ‘geri dönemezsiniz.’ Geri dönecekler, o insanlar geri dönecekler. Ama o evlerde, o binalarda o açtığınız hendeklerde yok olacaksınız. Tüm güvenlik güçlerimiz, askeriyle, polisiyle gönüllü köy korucularıyla, şu andaki operasyonlar, oralar tertemiz hale gelinceye kadar, huzur ortamı tesis edilinceye kadar bu mücadele orada devam edecektir. Durmak yok, aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Fatih Paşa Camii’ni yakanlar, bunun dışında birçok Kurşunlu Camii’ni aynı şekilde kurşunlayanlar, benim inançlı, imanlı o Kürt kardeşlerimi istismar edenler bunun bedelini ödemeye başladılar ve ödeyecekler."
İSİM VERMEDEN EREN ERDEM'E YÜKLENDİ
İsim vermeden CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem’i eleştiren Erdoğan, “Bu ülkede ‘Cumhuriyetle yaşıtım’ diyen bir partinin milletvekili, yabancı bir televizyon kanalında kendi devletini terör örgütlerine kimyasal silah vermekle suçlayacak kadar ihanet çukuruna batabiliyor. Mensubu olduğu partiden bir ses var mı? Neyi bekliyorlar? Bu nasıl bir ihanettir? Sen nasıl olur da bu ülkeyi, bu devleti Suriye gibi katil Esed’in başında olduğu bir terör devletine sarin gazı vermekle suçlayabilirsin? Ve bunu partisinin içinde barındırabilenlere şahsım, milletim adına yazıklar olsun diyorum. Güya bir profesör, Nobel ödülü alan Aziz Sancar hocamızı sırf kendi gibi düşünmüyor diye aşağılamaya çalışıyor. Siyasetiyle, medyasıyla, üniversitesiyle Türkiye bu tabloyu hak etmiyor.” ifadelerini kullandı.
"YENİ TÜRKİYE ADIM ADIM İNŞA EDİLECEK"
Türkiye'nin topyekün bir değişime ihtiyacı olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Önümüzdeki dönem inşallah başta anayasa konusu olmak üzere yeni Türkiye'nin adım adım inşası olacaktır. Cumhurbaşkanı olarak benim görevim her alanda ülkemin ve milletimin ileriye gitmesi için yol açmaktır. Bu yöndeki gayretlere destek olmaktır. Benim yetkilerimin sınırını elbette Anayasa belirliyor ama sorumluluğum da milletime karşıdır. Her kim ülkeme ve milletime zarar verecek bir tavır, bir eylem içine girerse, bu yönde söz söylerse onun karşısında yer almak en öncelikli görevimdir. Bunu yapanın şu veya bu parti olması, şu veya bu örgüt olması, şu veya bu şahıs olması benim sorumluluğumu ortadan kaldırmaz. Aynı şekilde 40 yıllık bir siyaset tarzım, üslubum var. Milletimle bu şekilde iletişim kurdum, meramımı bu şekilde anlattım. Halkımdan desteği de bu şekilde aldım. Kimse bu saatten sonra benden başka biri gibi hareket etmemi beklemesin. Ne diyor o güzel Konya türküsünde; 'Atı olan el atına biner mi?, Yiğit olan ikrarından döner mi?' Evet biz de milletimize verdiğimiz ikrarımızdan bunca zamandır dönmedik, bundan sonra da dönmeyeceğiz."
"BİR İNSAN DAHA NE İSTEYEBİLİR Kİ"
Yeni Türkiye'yi kendi kişisel ikbali için istemediğini söyleyen Erdoğan, "Biz yeni Türkiye derken, yeni anayasa derken, başkanlık sistemi tartışılmalı derken asla kendi kişisel ikbalimizi düşünerek bunları söylüyor değiliz. Hamdolsun milletim bu fakiri, bir faninin bu ülkede gördüğü, görebileceği tüm makamlara getirdi. İstanbul gibi bir dünya şehrine büyükşehir belediye başkanı yaptı. 11 yılı aşkın bu ülkeyi başbakan olarak yönetmeyi nasip etti. Türkiye'nin doğrudan milletin oyuyla işbaşına gelen ilk cumhurbaşkanı olma şerefine nail kıldı. Bir insan daha ne isteyebilir ki?" şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasının ardından kurdeleyi keserek, Alaaddin-Adliye hattı raylı sisteminin açılışını gerçekleştirdi. CİHAN
Erdoğan, Konya'da Alaaddin-Adliye hattı raylı sistem açılışı ve 72 adet tramvay taşıtının hizmete alım törenine katıldı. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya Valisi Muammer Erol ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın ardından kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, meydanda toplanan kalabalığa hitap etti.
Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan olaylara değinen Erdoğan, şunları söyledi: "Bu terör örgütü muhiplerinin ikiyüzlü tavırlarına son olarak geçen hafta Diyarbakır’da Fatih Paşa Camii’nin örgüt tarafından yakılmasında bir kez daha şahit olduk. Çıkıyor bir tane sözde eşbaşkan ne diyor? ‘Devlet helikopteriyle bombaladı’ diyor. Bunlar bakar kör. Bu nasıl helikopter ki bombalıyor da minare yıkılmıyor, kubbe yıkılmıyor, alttan kapılar yanmaya başlıyor. Aynı zihniyet, bölgede yaşayan insanların hayatlarını zindana çeviren hendeklere methiyeler düzecek, güvenlikleri için yer değiştirenlere hakaretler edecek kadar alçalabiliyor. Düşenebiliyor musunuz, belediyeleriyle, belediyelerin iş makineleriyle yani bu milletin, devletin iş makineleriyle hendekler açacaksın, oradaki benim Kürt vatandaşlarıma hayatını zindan edeceksin. Ve şimdi bu insanlar oraları terk etmek zorunda kalıyor. Utanmadan sıkılmadan da bir de ‘geri dönemezsiniz.’ Geri dönecekler, o insanlar geri dönecekler. Ama o evlerde, o binalarda o açtığınız hendeklerde yok olacaksınız. Tüm güvenlik güçlerimiz, askeriyle, polisiyle gönüllü köy korucularıyla, şu andaki operasyonlar, oralar tertemiz hale gelinceye kadar, huzur ortamı tesis edilinceye kadar bu mücadele orada devam edecektir. Durmak yok, aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Fatih Paşa Camii’ni yakanlar, bunun dışında birçok Kurşunlu Camii’ni aynı şekilde kurşunlayanlar, benim inançlı, imanlı o Kürt kardeşlerimi istismar edenler bunun bedelini ödemeye başladılar ve ödeyecekler."
İSİM VERMEDEN EREN ERDEM'E YÜKLENDİ
İsim vermeden CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem’i eleştiren Erdoğan, “Bu ülkede ‘Cumhuriyetle yaşıtım’ diyen bir partinin milletvekili, yabancı bir televizyon kanalında kendi devletini terör örgütlerine kimyasal silah vermekle suçlayacak kadar ihanet çukuruna batabiliyor. Mensubu olduğu partiden bir ses var mı? Neyi bekliyorlar? Bu nasıl bir ihanettir? Sen nasıl olur da bu ülkeyi, bu devleti Suriye gibi katil Esed’in başında olduğu bir terör devletine sarin gazı vermekle suçlayabilirsin? Ve bunu partisinin içinde barındırabilenlere şahsım, milletim adına yazıklar olsun diyorum. Güya bir profesör, Nobel ödülü alan Aziz Sancar hocamızı sırf kendi gibi düşünmüyor diye aşağılamaya çalışıyor. Siyasetiyle, medyasıyla, üniversitesiyle Türkiye bu tabloyu hak etmiyor.” ifadelerini kullandı.
"YENİ TÜRKİYE ADIM ADIM İNŞA EDİLECEK"
Türkiye'nin topyekün bir değişime ihtiyacı olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Önümüzdeki dönem inşallah başta anayasa konusu olmak üzere yeni Türkiye'nin adım adım inşası olacaktır. Cumhurbaşkanı olarak benim görevim her alanda ülkemin ve milletimin ileriye gitmesi için yol açmaktır. Bu yöndeki gayretlere destek olmaktır. Benim yetkilerimin sınırını elbette Anayasa belirliyor ama sorumluluğum da milletime karşıdır. Her kim ülkeme ve milletime zarar verecek bir tavır, bir eylem içine girerse, bu yönde söz söylerse onun karşısında yer almak en öncelikli görevimdir. Bunu yapanın şu veya bu parti olması, şu veya bu örgüt olması, şu veya bu şahıs olması benim sorumluluğumu ortadan kaldırmaz. Aynı şekilde 40 yıllık bir siyaset tarzım, üslubum var. Milletimle bu şekilde iletişim kurdum, meramımı bu şekilde anlattım. Halkımdan desteği de bu şekilde aldım. Kimse bu saatten sonra benden başka biri gibi hareket etmemi beklemesin. Ne diyor o güzel Konya türküsünde; 'Atı olan el atına biner mi?, Yiğit olan ikrarından döner mi?' Evet biz de milletimize verdiğimiz ikrarımızdan bunca zamandır dönmedik, bundan sonra da dönmeyeceğiz."
"BİR İNSAN DAHA NE İSTEYEBİLİR Kİ"
Yeni Türkiye'yi kendi kişisel ikbali için istemediğini söyleyen Erdoğan, "Biz yeni Türkiye derken, yeni anayasa derken, başkanlık sistemi tartışılmalı derken asla kendi kişisel ikbalimizi düşünerek bunları söylüyor değiliz. Hamdolsun milletim bu fakiri, bir faninin bu ülkede gördüğü, görebileceği tüm makamlara getirdi. İstanbul gibi bir dünya şehrine büyükşehir belediye başkanı yaptı. 11 yılı aşkın bu ülkeyi başbakan olarak yönetmeyi nasip etti. Türkiye'nin doğrudan milletin oyuyla işbaşına gelen ilk cumhurbaşkanı olma şerefine nail kıldı. Bir insan daha ne isteyebilir ki?" şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasının ardından kurdeleyi keserek, Alaaddin-Adliye hattı raylı sisteminin açılışını gerçekleştirdi. CİHAN