Aktif Eğitim Sen Öğretmenlere sendikal tercihleri sebebiyle baskı yapılıyor
DENİZLİ - Aktif Eğitimciler Sendikası (Aktif Eğitim Sen) Genel Başkan Yardımcısı Seyit Mehmet Tezcan, okullardaki önemli sıkıntılardan birisinin de mobbing olduğunu, öğretmenlere sendikal tercihleri sebebiyle baskı yapıldığını söyledi
@mersinhaber 'i takip et
DENİZLİ - Aktif Eğitimciler Sendikası (Aktif Eğitim Sen) Genel Başkan Yardımcısı Seyit Mehmet Tezcan, okullardaki önemli sıkıntılardan birisinin de mobbing olduğunu, öğretmenlere sendikal tercihleri sebebiyle baskı yapıldığını söyledi. Aktif Eğitim Sen Denizli Şubesi, kuruluş yıldönümünü üyeleriyle birlikte kutladı. Kutlama programında konuşan Denizli Şube Başkanı Aydın Karaca, kuruluş tarihi olarak çok genç olmalarına rağmen üye sayısı olarak ülkede en çok üyeye sahip sendikalardan birisi olduklarını söyledi. Karaca, "Eğitim yöneticilerinin atanmasında herhangi bir zihniyete ya da siyasi anlayışa, yakınlığına göre karar verilmesi, belki birkaç kişiye geçici ve haksız bir mutluluk sağlar fakat aslında tüm ülkenin geleceğine yapılmış bir haksızlık olacağı da unutulmamalıdır." dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Tezcan da eğitim politikalarının siyasetüstü olması gerektiğini belirterek, "Hükümetler, Milli Eğitim yöneticileri değişir fakat çoğu insanın bundan haberi bile olmaz, çünkü bilirler ki çocukları için yapılmış uzun süreli eğitim planlarını, kim gelirse gelsin adaletle uygulayacaklar, çünkü adaleti bırakırsanız işler düzgün işlemez, sistem bozulur, çocuklarımızın eğitimiyle ilgili amaçlarda sapmalar olur ama bakıyorsunuz, 13 yıllık aynı parti iktidarında her Milli Eğitim bakanı değişikliğinde eğitimde onlarca köklü değişiklik yapılıyor. Eğitim, içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Şu anda öğrenci velileri, çocuklarının eğitimiyle ilgili iki yıl sonrasını bile planlamakta zorlanıyorlar." diye konuştu. Öğretmenlerin en önemli sıkıntılarından birisinin itibar olduğunu ifade eden Tezcan, "Öğretmenleri itibarsız kılan bir anlayış var. En önemli sorunumuz budur. Okul nöbetleri konusundaki yaklaşımımız da bu yöndedir. Formasyonu eğitim olan kişilere, güvenlik görevlisi işi yaptırmak yanlıştır. Bize göre öğretmenler nöbet tutmalıdır fakat bu, eğitim nöbeti şeklinde olmalıdır. Derslerin az ya da boş olduğu günlerde oluşturulacak branş masalarında öğretmenler, öğrencilerin ders takviyesi, rehberlik, soru çözümü, danışmanlık şeklinde nöbet hizmeti vermelidirler. Hangi işkoluna bakarsanız bakın, nöbetleri meslekleriyle ilgilidir. Okullardaki önemli bir sorun da mobbingdir. Müdürün zihniyete göre farklı davranması, tarafsızlığını yitirmesi, bazı öğretmenlere soğuk davranması psikolojik baskıdır. Öğretmenin şevki kırılır." dedi. Bazı okul müdürleri veya eğitim yöneticilerinin, öğretmenlere sendikal tercihleri sebebiyle istifa ettirme ya da üye yapma yönünde baskı yaptığını söyleyen Tezcan, "Bu konuda öğretmenlerin sendikal haklarını bilmeleri halinde, yöneticilere yaptıkları bu işin suç olduğunu ihtar etmeleri yeterlidir. Türkiye’nin taraf olarak imza attığı ve kendi iç hukuk çerçevesini düzenlerken dikkate aldığı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Avrupa Sosyal Şartı’nın açık hükümlerine göre herkes, mesleğiyle ilgili sendikalara üye olabilir ve bu konuda baskı yapılması temel insan hakkı ihlalidir, hukuken de suçtur. Yine Türk Ceza Kanunu 118. maddesine göre sendikal tercihlerle ilgili baskı yapmanın suçu, 6 ayla 2 yıl arasında hapis cezası olarak düzenlenmiştir. Sendikal faaliyete engel olmanın suçu ise 1 ile 3 yıl hapis cezasıdır. Bunları bilen aklı başında bir insanın, başkalarına sendikal yönde baskı yapması mümkün olamaz." ifadelerini kullandı. CİHAN
Genel Başkan Yardımcısı Tezcan da eğitim politikalarının siyasetüstü olması gerektiğini belirterek, "Hükümetler, Milli Eğitim yöneticileri değişir fakat çoğu insanın bundan haberi bile olmaz, çünkü bilirler ki çocukları için yapılmış uzun süreli eğitim planlarını, kim gelirse gelsin adaletle uygulayacaklar, çünkü adaleti bırakırsanız işler düzgün işlemez, sistem bozulur, çocuklarımızın eğitimiyle ilgili amaçlarda sapmalar olur ama bakıyorsunuz, 13 yıllık aynı parti iktidarında her Milli Eğitim bakanı değişikliğinde eğitimde onlarca köklü değişiklik yapılıyor. Eğitim, içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Şu anda öğrenci velileri, çocuklarının eğitimiyle ilgili iki yıl sonrasını bile planlamakta zorlanıyorlar." diye konuştu. Öğretmenlerin en önemli sıkıntılarından birisinin itibar olduğunu ifade eden Tezcan, "Öğretmenleri itibarsız kılan bir anlayış var. En önemli sorunumuz budur. Okul nöbetleri konusundaki yaklaşımımız da bu yöndedir. Formasyonu eğitim olan kişilere, güvenlik görevlisi işi yaptırmak yanlıştır. Bize göre öğretmenler nöbet tutmalıdır fakat bu, eğitim nöbeti şeklinde olmalıdır. Derslerin az ya da boş olduğu günlerde oluşturulacak branş masalarında öğretmenler, öğrencilerin ders takviyesi, rehberlik, soru çözümü, danışmanlık şeklinde nöbet hizmeti vermelidirler. Hangi işkoluna bakarsanız bakın, nöbetleri meslekleriyle ilgilidir. Okullardaki önemli bir sorun da mobbingdir. Müdürün zihniyete göre farklı davranması, tarafsızlığını yitirmesi, bazı öğretmenlere soğuk davranması psikolojik baskıdır. Öğretmenin şevki kırılır." dedi. Bazı okul müdürleri veya eğitim yöneticilerinin, öğretmenlere sendikal tercihleri sebebiyle istifa ettirme ya da üye yapma yönünde baskı yaptığını söyleyen Tezcan, "Bu konuda öğretmenlerin sendikal haklarını bilmeleri halinde, yöneticilere yaptıkları bu işin suç olduğunu ihtar etmeleri yeterlidir. Türkiye’nin taraf olarak imza attığı ve kendi iç hukuk çerçevesini düzenlerken dikkate aldığı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Avrupa Sosyal Şartı’nın açık hükümlerine göre herkes, mesleğiyle ilgili sendikalara üye olabilir ve bu konuda baskı yapılması temel insan hakkı ihlalidir, hukuken de suçtur. Yine Türk Ceza Kanunu 118. maddesine göre sendikal tercihlerle ilgili baskı yapmanın suçu, 6 ayla 2 yıl arasında hapis cezası olarak düzenlenmiştir. Sendikal faaliyete engel olmanın suçu ise 1 ile 3 yıl hapis cezasıdır. Bunları bilen aklı başında bir insanın, başkalarına sendikal yönde baskı yapması mümkün olamaz." ifadelerini kullandı. CİHAN