Yüksekdağ'dan operasyon tepkisi Etnik temizlik harekatı yapılıyor
DİYARBAKIR - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, Diyarbakır Barosu’nu ziyaret etti
@mersinhaber 'i takip et
DİYARBAKIR - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, Diyarbakır Barosu’nu ziyaret etti. 28 Aralık’ta Sur ilçesindeki tarihi dört minare altında yaptığı basın açıklaması sırasında öldürülen Baro Başkanı Tahir Elçi’nin odasına giden Yüksekdağ, başsağlığı dileklerinde bulundu.
Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, barışı, insan haklarını, insan yaşamına ve tarihe sahip çıkma iradesini asla bırakmayacaklarını söyledi. Yüksekdağ, şunları kaydetti: “Bugün yine Sur duvarları dövülüyor. Yine Cizre ve Silopi’de tanklarla toplarla sivil insanların yaşam alanları ev ev tahrip ediliyor. Karşımızdaki siyasi iktidar bunu bir devlet politikası olarak savunuyor. Bu topraklarda bir soykırım ve etnik temizliği hareketi yürütülüyor resmi olarak. Bu siyasi iktidar tarafından sorumluluğu açıkça üstlenilerek bu politika yürütülüyor. Herkes biliyor bu teröre karşı bir operasyon hareketi değildir. Bu etnik bir temizlik ve soykırım hareketine dönüştürülmüştür.
Kürt halkını soykırımdan geçirme göçe ve yer değiştirmeye mecbur bırakma, onu evinde mutfağında sokağında kapısının önünde dahi kendi kaderine ve kendi iradesine bırakmama operasyonudur bu. Yaşamı Allah verir, hepimizin görevi buna sahip çıkmaktır. Siyasi iktidar kendisine ait olmayan bir hakkı bu hakka men edemez. Tankın ve darbelerin zulmüne karşı olduğunu ifade edenler bugün tankların gölgesinde siyaset yapıyorlar. Zulümle iktidar kuruyor. 80 darbesinde o tankların arkasında iktidar kuranlar nasıl abad olmadılarsa nasıl kurdukları iktidar dağıldıysa bugün bu tankların siyaset yapanlar da abad olamayacaklar.” CİHAN
Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, barışı, insan haklarını, insan yaşamına ve tarihe sahip çıkma iradesini asla bırakmayacaklarını söyledi. Yüksekdağ, şunları kaydetti: “Bugün yine Sur duvarları dövülüyor. Yine Cizre ve Silopi’de tanklarla toplarla sivil insanların yaşam alanları ev ev tahrip ediliyor. Karşımızdaki siyasi iktidar bunu bir devlet politikası olarak savunuyor. Bu topraklarda bir soykırım ve etnik temizliği hareketi yürütülüyor resmi olarak. Bu siyasi iktidar tarafından sorumluluğu açıkça üstlenilerek bu politika yürütülüyor. Herkes biliyor bu teröre karşı bir operasyon hareketi değildir. Bu etnik bir temizlik ve soykırım hareketine dönüştürülmüştür.
Kürt halkını soykırımdan geçirme göçe ve yer değiştirmeye mecbur bırakma, onu evinde mutfağında sokağında kapısının önünde dahi kendi kaderine ve kendi iradesine bırakmama operasyonudur bu. Yaşamı Allah verir, hepimizin görevi buna sahip çıkmaktır. Siyasi iktidar kendisine ait olmayan bir hakkı bu hakka men edemez. Tankın ve darbelerin zulmüne karşı olduğunu ifade edenler bugün tankların gölgesinde siyaset yapıyorlar. Zulümle iktidar kuruyor. 80 darbesinde o tankların arkasında iktidar kuranlar nasıl abad olmadılarsa nasıl kurdukları iktidar dağıldıysa bugün bu tankların siyaset yapanlar da abad olamayacaklar.” CİHAN