Baluken Ordu, sivil alanlarda insanlara karşı işlenen suça ortak ediliyor
ANKARA - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Sözcüsü İdris Baluken, hükümetin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 18 yerleşim biriminde uyguladığı sokağa çıkma yasağının yeni bir boyuta geçtiğini söyledi
@mersinhaber 'i takip et
ANKARA - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Sözcüsü İdris Baluken, hükümetin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 18 yerleşim biriminde uyguladığı sokağa çıkma yasağının yeni bir boyuta geçtiğini söyledi. Baluken, "Ordu, sivil alanlarda insanlara karşı işlenen suça ortak ediliyor." dedi.
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Baluken sözlerine Sur'da 16, Nusaybin, Silopi ve Cizre'de 3, Dargeçitte ise 6 gündür sokağa çıkma yasağının devam ettiğini belirterek başladı.
7 Haziran'dan itibaren darbe ve savaş konseptiyle ölen vatandaş sayısını 309 olarak açıklayan Baluken, 18 yerde 54 kez sokağa çıkma yasağı konulduğunu hatırlattı. HDP Grup Sözcüsü, sözlerine şöyle devam etti: "Artık farklı bir aşamaya geçildi. Ordu güçleri bu saat itibariyle Türk Silahlı Kuvvetleri'ne mensup askerler Kürt illerinde halka yönelik katliama dahil oldular. Bu gelişmelerin tehlikeli sonuçları var. Bir ülke ordusu halka karşı savaş açamaz. Tank ve top atışlarına tutamaz. Ordu sivil alanlarda insanlara karşı işlenen suça ortak ediliyor. Halkın ordusu olan askerler halkı katletmek için talimat almışdır. Bu konseptin değiştiği gösteriliyor. Ordu eliyle steril katliam yapılmak isteniyor. Halk göçe zorlanarak, etnik temizlik yapılmaya çalışılıyor."
Baluken, Güneydoğu'da il ve ilçelerinde yaşanan göçlere dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı: "Bir yerde 200 bin üzerinde göç varsa, bir yerde ordunun dahil olduğu süreçle halk katlediliyorsa, yaşam alanları gasp ediliyorsa, devlet halka yönelik etnik katliam başlamış demektir. Sur merkezindeki tanklar artık sivil mahalleleri bombalıyor. Paramiliter çeteler gülerek oradaki duygularını ve devletin tavrını ortaya koydular.
Bu görüntü Suriye'den, Ortadoğu'dan değil Cizre ve Silopi'de çekildi. Yüzlerce ağır araçlarla devlet halka karşı savaş açmıştır. Kent merkezlerinde tanklar yürümüyor. Ateş açıyor. Daha önce Sincan'da tanklar yürürken bunu demokrasi söylemleriyle kınayanlar, Cizre ve Silopi sokaklarında tanklar insanları katlederken büyük bir sessizliğe büründü. Hatırlarsınız saraydaki Cumhurbaşkanı da bir zamanlar 'biz tankları yürüten ülke olmaktan çıktık, demokratik bir olduk' demişti."
Türk ordusunun suça ortak edildiğine vurgu yapan Baluken, sözlerini şöyle tamamladı: "Ordu suça ortaklaştırılmaya çalışılıyor. Biz ordu üst düzey komutaya sesleniyoruz. Kimin ordusunuz karar verin. Halkın ordusu mu, AKP'nin ordusu mu? Vergilerinden maaş aldığınız bütün Türkiye toplumun ordusu mu, yoksa sarayın mı? Eğer halkın iseniz böyle bir savaş içinde yapamazsınız. Sarayın ordusu iseniz o zaman iş değişir. Saray ve AKP yaptıklarının hesabını verirken siz de vereceksiniz.
Daha dün bazı komutanlar tankların yürümesine sıcak bakmadığını söylerken, Genelkurmay Başkanı 'kent merkezlerinde tankların yürümesini doğru bulmuyoruz' demişti. Oysa bugün 'sivil halkı yerle yeksan edin' talimatı verdi. Saraya, Erdoğan'a fazla güvenmeyin bir saatte satarlar sizi. Rus uçağını düşürdüğünde stajyer Başbakan'la birlikte 'talimatı biz verdik' demişti. Rusya ile kriz çıkınca bir saatte orduyu sattı. 'Pilotun suçu' dedi. 'Ordunun suçu' dedi. Şimdi de katliama ortak ediyor." CİHAN
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Baluken sözlerine Sur'da 16, Nusaybin, Silopi ve Cizre'de 3, Dargeçitte ise 6 gündür sokağa çıkma yasağının devam ettiğini belirterek başladı.
7 Haziran'dan itibaren darbe ve savaş konseptiyle ölen vatandaş sayısını 309 olarak açıklayan Baluken, 18 yerde 54 kez sokağa çıkma yasağı konulduğunu hatırlattı. HDP Grup Sözcüsü, sözlerine şöyle devam etti: "Artık farklı bir aşamaya geçildi. Ordu güçleri bu saat itibariyle Türk Silahlı Kuvvetleri'ne mensup askerler Kürt illerinde halka yönelik katliama dahil oldular. Bu gelişmelerin tehlikeli sonuçları var. Bir ülke ordusu halka karşı savaş açamaz. Tank ve top atışlarına tutamaz. Ordu sivil alanlarda insanlara karşı işlenen suça ortak ediliyor. Halkın ordusu olan askerler halkı katletmek için talimat almışdır. Bu konseptin değiştiği gösteriliyor. Ordu eliyle steril katliam yapılmak isteniyor. Halk göçe zorlanarak, etnik temizlik yapılmaya çalışılıyor."
Baluken, Güneydoğu'da il ve ilçelerinde yaşanan göçlere dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı: "Bir yerde 200 bin üzerinde göç varsa, bir yerde ordunun dahil olduğu süreçle halk katlediliyorsa, yaşam alanları gasp ediliyorsa, devlet halka yönelik etnik katliam başlamış demektir. Sur merkezindeki tanklar artık sivil mahalleleri bombalıyor. Paramiliter çeteler gülerek oradaki duygularını ve devletin tavrını ortaya koydular.
Bu görüntü Suriye'den, Ortadoğu'dan değil Cizre ve Silopi'de çekildi. Yüzlerce ağır araçlarla devlet halka karşı savaş açmıştır. Kent merkezlerinde tanklar yürümüyor. Ateş açıyor. Daha önce Sincan'da tanklar yürürken bunu demokrasi söylemleriyle kınayanlar, Cizre ve Silopi sokaklarında tanklar insanları katlederken büyük bir sessizliğe büründü. Hatırlarsınız saraydaki Cumhurbaşkanı da bir zamanlar 'biz tankları yürüten ülke olmaktan çıktık, demokratik bir olduk' demişti."
Türk ordusunun suça ortak edildiğine vurgu yapan Baluken, sözlerini şöyle tamamladı: "Ordu suça ortaklaştırılmaya çalışılıyor. Biz ordu üst düzey komutaya sesleniyoruz. Kimin ordusunuz karar verin. Halkın ordusu mu, AKP'nin ordusu mu? Vergilerinden maaş aldığınız bütün Türkiye toplumun ordusu mu, yoksa sarayın mı? Eğer halkın iseniz böyle bir savaş içinde yapamazsınız. Sarayın ordusu iseniz o zaman iş değişir. Saray ve AKP yaptıklarının hesabını verirken siz de vereceksiniz.
Daha dün bazı komutanlar tankların yürümesine sıcak bakmadığını söylerken, Genelkurmay Başkanı 'kent merkezlerinde tankların yürümesini doğru bulmuyoruz' demişti. Oysa bugün 'sivil halkı yerle yeksan edin' talimatı verdi. Saraya, Erdoğan'a fazla güvenmeyin bir saatte satarlar sizi. Rus uçağını düşürdüğünde stajyer Başbakan'la birlikte 'talimatı biz verdik' demişti. Rusya ile kriz çıkınca bir saatte orduyu sattı. 'Pilotun suçu' dedi. 'Ordunun suçu' dedi. Şimdi de katliama ortak ediyor." CİHAN