İthal fidelerle Türkiye’ye yeni hastalıklar geliyor
ADANA - Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof
@mersinhaber 'i takip et
ADANA - Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Aysan, ithal fidelerle Türkiye'ye yeni hastalıkların geldiğini bildirdi.
Prof. Dr. Aysan hastalıkların üretim alanlarında yayılmasını önlemek için kültürel önlemler alınmasının önemli olduğunu belirtti. Dış mekân süs bitkileri ihtiyacı çoğunlukla kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı olarak tesis edilen fidanlıklarda yapıldığını aktaran Prof. Dr. Aysan, “Ancak bu konuda giderek çeşitlenen ve artan ihtiyaçları tam olarak karşılayacak bir yurtiçi üretim kapasitesine ve teknolojik seviyeye ise henüz ulaşılamamıştır. Ortaya çıkan süs bitkileri açığı yurt dışı kaynaklı çelik, fide, fidan ve yetişkin bitkilerle kapatılmaya çalışılıyor. Bu sektörünün gelişmesiyle beraber üretim materyali ithalatının artması ülkemize yeni hastalıkların girişine neden oluyor. Apartmanlar arasındaki yaşamda büyük parkların öneminin artması, bahçeli evlerde, sitelerde yaşam modelinin gelişmesiyle birlikte Difenbahyada meydana gelen solgunluk ve gövde çürüklüğü belirtileri bu süs bitki tür ve çeşitlerini ithal etmeye başlanmıştır.”
SÜS BİTKİLERİ YENİ İŞ ALANLARI AÇIYOR
Ülkemizde daha önce varlığı bilinmeyen yaprak leke hastalığı ve ur oluşumuna neden olan bakteri türlerinin bu şekilde Türkiye’ye giriş yaptığını belirten Prof. Dr. Aysan, Avrupa ülkelerinden özellikle Almanya ve Hollanda'dan gelen hibrit sardunya tohumlarının kışın sıcak geçmesi ve ucuz işçilik nedeniyle ülkemizde örtü altında fide haline getirildiğini söyledi. Prof. Dr. Aysan, ”Fidelerden alınan taze çelikler özel torbalarda ihraç ediliyor. Bu şekilde yapılan üretimler hem ülkemize döviz getiriyor hem de yeni tarımsal iş alanları oluşturuyor.” dedi.
HASTALIKLARA KARŞI KÜLTÜREL ÖNLEMLER ALINMALI
Yurt dışından getirilen bu bitkilerin hastalıklara yol açmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Yeşim Aysan şu bilgileri verdi; “Bu hastalıkların üretim alanlarında yayılmasını önlemek için her bir süs bitkisi türünün farklı bölmelerde bulunması ve her bölmeye geçerken çalışan işçilerin ellerinin ve makaslarının dezenfeksiyonu hastalığın yayılmasını önleyecek önemli bir kültürel uygulamadır. Çoğaltma materyali olarak kullanılan çeliklerin alındığı anaç bitkiler üretimden sorumlu mühendisler tarafından dikkatle incelenmeli, hastalıklı anaçlar hemen imha edilmeli ve çoğaltma materyali yenilenmelidir. Çoğaltma materyali olarak kullanılan bitkilerin belirli aralıklarda hastalık yönünden testlenmesi faydalı olacaktır. Bu bitkilerin hastalık yönünden incelenmesinde üniversitelerin Bitki Koruma Bölümlerinden ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı Zirai Mücadele Araştırma Enstitülerinden destek alınabilir.”
CİHAN
Prof. Dr. Aysan hastalıkların üretim alanlarında yayılmasını önlemek için kültürel önlemler alınmasının önemli olduğunu belirtti. Dış mekân süs bitkileri ihtiyacı çoğunlukla kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı olarak tesis edilen fidanlıklarda yapıldığını aktaran Prof. Dr. Aysan, “Ancak bu konuda giderek çeşitlenen ve artan ihtiyaçları tam olarak karşılayacak bir yurtiçi üretim kapasitesine ve teknolojik seviyeye ise henüz ulaşılamamıştır. Ortaya çıkan süs bitkileri açığı yurt dışı kaynaklı çelik, fide, fidan ve yetişkin bitkilerle kapatılmaya çalışılıyor. Bu sektörünün gelişmesiyle beraber üretim materyali ithalatının artması ülkemize yeni hastalıkların girişine neden oluyor. Apartmanlar arasındaki yaşamda büyük parkların öneminin artması, bahçeli evlerde, sitelerde yaşam modelinin gelişmesiyle birlikte Difenbahyada meydana gelen solgunluk ve gövde çürüklüğü belirtileri bu süs bitki tür ve çeşitlerini ithal etmeye başlanmıştır.”
SÜS BİTKİLERİ YENİ İŞ ALANLARI AÇIYOR
Ülkemizde daha önce varlığı bilinmeyen yaprak leke hastalığı ve ur oluşumuna neden olan bakteri türlerinin bu şekilde Türkiye’ye giriş yaptığını belirten Prof. Dr. Aysan, Avrupa ülkelerinden özellikle Almanya ve Hollanda'dan gelen hibrit sardunya tohumlarının kışın sıcak geçmesi ve ucuz işçilik nedeniyle ülkemizde örtü altında fide haline getirildiğini söyledi. Prof. Dr. Aysan, ”Fidelerden alınan taze çelikler özel torbalarda ihraç ediliyor. Bu şekilde yapılan üretimler hem ülkemize döviz getiriyor hem de yeni tarımsal iş alanları oluşturuyor.” dedi.
HASTALIKLARA KARŞI KÜLTÜREL ÖNLEMLER ALINMALI
Yurt dışından getirilen bu bitkilerin hastalıklara yol açmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Yeşim Aysan şu bilgileri verdi; “Bu hastalıkların üretim alanlarında yayılmasını önlemek için her bir süs bitkisi türünün farklı bölmelerde bulunması ve her bölmeye geçerken çalışan işçilerin ellerinin ve makaslarının dezenfeksiyonu hastalığın yayılmasını önleyecek önemli bir kültürel uygulamadır. Çoğaltma materyali olarak kullanılan çeliklerin alındığı anaç bitkiler üretimden sorumlu mühendisler tarafından dikkatle incelenmeli, hastalıklı anaçlar hemen imha edilmeli ve çoğaltma materyali yenilenmelidir. Çoğaltma materyali olarak kullanılan bitkilerin belirli aralıklarda hastalık yönünden testlenmesi faydalı olacaktır. Bu bitkilerin hastalık yönünden incelenmesinde üniversitelerin Bitki Koruma Bölümlerinden ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı Zirai Mücadele Araştırma Enstitülerinden destek alınabilir.”
CİHAN