"Yozgat’ın ilk üniversitesi ‘Demirli Medresesi’ 1753 yılında kuruldu"
YOZGAT - UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı, Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Halk Bilimi Bölüm Başkanı Prof
@mersinhaber 'i takip et
YOZGAT - UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı, Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Halk Bilimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, Bozok Üniversitesi'nin kuruluş tarihinin 1753 olması gerektiğini belirterek, Yozgat’ın tarihinde ilk üniversitenin 'Demirli Medrese' adıyla 1753 yılında kurulduğunu söyledi.
Prof. Dr. Öcal Oğuz, Bozok Üniversitesi Erdoğan Akdağ Kültür Merkezi Salonu'ndaki 'Somut olmayan kültürel mirası ve Yozgat' konulu konferans verdi. Yozgatlı bilim adamı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz, Türkiye'de üniversitelerin tarihinin medreselerden başlatılması gerektiğini, Avrupa'da birçok üniversitenin tarihinin ilk kurulan üniversite düzeyindeki okullun tarihiyle anıldığını vurguladı. Daha önceki konferansında da bu tür konulara değindiğini hatırlan, Oğuz, ''Bozok Üniversitesi, Demirli Medrese’yi kendisine başlangıç olarak almalıdır. İlk kuruluş tarihi 1753, ikinci kuruluş tarihi 2006 şeklinde ikili kullanımı tercih etmelidir. Ayrıca Bozok Üniversitesi, 2013 yılında Demirli Medrese’nin kuruluşunun 260. yılını görkemli törenlerle anmalı ve bu vesileyle kuruluş tarihini 1753 olarak ilân ve tescil ettirmelidir. Bu davranışıyla da köklü medreselerin bulunduğu şehirlerde yeni kurulan diğer üniversitelere örnek olmalıdır. Bu benim görüşümdür, değerlendirmek Rektörümüze, üniversite yönetimine kalmıştır.'' dedi.
Aşıklık geleneği, semah, Türk kahvesi, ebru sanatı, kağıt süsleme sanatı, yaren meclisi, oda geleneği, nevruz gibi somut olmayan kültürel mirasların Yozgat’ın kültürel ritüelleri içinde var olduğuna dikkat çeken Oğuz, UNESCO'nun somut olmayan miraslar listesinde yer alan kültürel değerlerin aslında Yozgat’ta yaşanmış folklorik ve sanatsal ritüeller olduğuna ifade etti. Oğuz, ''Örneğin çiğdem toplama, arabaşı, gelin hamamı, şifalı kaplıcalar, Hıdırellez, bayramlaşma, halay, sinsin gibi kültürel çeşitliliklerimize ve geleneklerimiz var. Bize ait bu değerleri yok etmek görmezden gelmek, bizleri değersizleştirir. Değerlerimizin değerini lütfen bilelim. Kültürel aktarımı da gelecek nesillere en doğru şekilde empoze edelim. Somut olmayan kültürel mirasın korunması için yerel yönetimlere, üniversitelere, sivil toplum kuruluşlarına, enstitülere ve medyaya büyük sorumluluklar düşmektedir. Fikir ve kanaat birliği çerçevesinde eğitim, aktarım ve katılım yolu ile kültürel mirasların geleceğe aktarılması oldukça büyük önem taşımaktadır.'' diye konuştu.
Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Salih Karacabey de üniversitelerin, bilimin, bilimsel çalışmaların yapıldığı ve öğrenildiği yeler olduğunu söyledi. Üniversitelerdeki kültürel faaliyetlerin yapılan bilimsel çalışmalar kadar önemli olduğunu vurgulayan Karacabey, ''Bunun bilincinde olarak önümüzdeki günlerde de ülkemizin yetiştirdiği önemli bilim insanlarını üniversitemize davet ederek, onların kıymetli bilgi ve fikirlerinden istifade edeceğiz ve sizleri onlarla buluşturacağız.'' dedi.
Konuşmaların ardından katılımcıların sorularını yanıtlayan Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz, daha sonra 'Bozok Yazıları' adlı kitabını imzaladı. Kitaptan elde edilen tüm geliri ise üniversite eğitimi gören ihtiyaç sahibi öğrencilere verilmesini istedi. CİHAN
Prof. Dr. Öcal Oğuz, Bozok Üniversitesi Erdoğan Akdağ Kültür Merkezi Salonu'ndaki 'Somut olmayan kültürel mirası ve Yozgat' konulu konferans verdi. Yozgatlı bilim adamı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz, Türkiye'de üniversitelerin tarihinin medreselerden başlatılması gerektiğini, Avrupa'da birçok üniversitenin tarihinin ilk kurulan üniversite düzeyindeki okullun tarihiyle anıldığını vurguladı. Daha önceki konferansında da bu tür konulara değindiğini hatırlan, Oğuz, ''Bozok Üniversitesi, Demirli Medrese’yi kendisine başlangıç olarak almalıdır. İlk kuruluş tarihi 1753, ikinci kuruluş tarihi 2006 şeklinde ikili kullanımı tercih etmelidir. Ayrıca Bozok Üniversitesi, 2013 yılında Demirli Medrese’nin kuruluşunun 260. yılını görkemli törenlerle anmalı ve bu vesileyle kuruluş tarihini 1753 olarak ilân ve tescil ettirmelidir. Bu davranışıyla da köklü medreselerin bulunduğu şehirlerde yeni kurulan diğer üniversitelere örnek olmalıdır. Bu benim görüşümdür, değerlendirmek Rektörümüze, üniversite yönetimine kalmıştır.'' dedi.
Aşıklık geleneği, semah, Türk kahvesi, ebru sanatı, kağıt süsleme sanatı, yaren meclisi, oda geleneği, nevruz gibi somut olmayan kültürel mirasların Yozgat’ın kültürel ritüelleri içinde var olduğuna dikkat çeken Oğuz, UNESCO'nun somut olmayan miraslar listesinde yer alan kültürel değerlerin aslında Yozgat’ta yaşanmış folklorik ve sanatsal ritüeller olduğuna ifade etti. Oğuz, ''Örneğin çiğdem toplama, arabaşı, gelin hamamı, şifalı kaplıcalar, Hıdırellez, bayramlaşma, halay, sinsin gibi kültürel çeşitliliklerimize ve geleneklerimiz var. Bize ait bu değerleri yok etmek görmezden gelmek, bizleri değersizleştirir. Değerlerimizin değerini lütfen bilelim. Kültürel aktarımı da gelecek nesillere en doğru şekilde empoze edelim. Somut olmayan kültürel mirasın korunması için yerel yönetimlere, üniversitelere, sivil toplum kuruluşlarına, enstitülere ve medyaya büyük sorumluluklar düşmektedir. Fikir ve kanaat birliği çerçevesinde eğitim, aktarım ve katılım yolu ile kültürel mirasların geleceğe aktarılması oldukça büyük önem taşımaktadır.'' diye konuştu.
Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Salih Karacabey de üniversitelerin, bilimin, bilimsel çalışmaların yapıldığı ve öğrenildiği yeler olduğunu söyledi. Üniversitelerdeki kültürel faaliyetlerin yapılan bilimsel çalışmalar kadar önemli olduğunu vurgulayan Karacabey, ''Bunun bilincinde olarak önümüzdeki günlerde de ülkemizin yetiştirdiği önemli bilim insanlarını üniversitemize davet ederek, onların kıymetli bilgi ve fikirlerinden istifade edeceğiz ve sizleri onlarla buluşturacağız.'' dedi.
Konuşmaların ardından katılımcıların sorularını yanıtlayan Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz, daha sonra 'Bozok Yazıları' adlı kitabını imzaladı. Kitaptan elde edilen tüm geliri ise üniversite eğitimi gören ihtiyaç sahibi öğrencilere verilmesini istedi. CİHAN