Prof. Dr. Özdemir Eğitimde amaç tek tipler yaratmak değil farklılaştırmaktır
ADANA - Başkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof
@mersinhaber 'i takip et
Bilgi: Instagram'da @mersinhaber'i takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.
ADANA - Başkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Servet Özdemir, eğitimde öğrencilerin tümüne aynı bilgileri vermenin yanlışlığını vurgulayarak, “Eğitimin amacı tek tipler yaratmak değil, farklılaştırmaktır.” dedi.
Prof. Dr. Özdemir, Başkent Üniversitesi Adana Başkent Okulları'nda öğretmenlere yönelik düzenlenen ‘21. Yüzyılda Eğitim ve Öğretmen’ konulu seminerde konuştu. Düşünce yapısı ve ilgi alanı farklı olan öğrencilerin tümüne ayırt etmeksizin aynı tür bir bilgi yüklemesi yapmanın yanlışlığını vurgulayan Özdemir, eğitimin amacının tek tip öğrenciler yaratmak ya da kişileri birbirine benzetmek değil, farklılaştırmak olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Özdemir, “Ailede başlayan ve ölüme kadar devam eden bir öğrenmeden bahsediyoruz. Eğitimdeki felsefemiz de değişti artık. Eğitim yerine ‘öğrenme’ diyoruz. Bütün öğrencilere aynı sistemde, aynı kitapla, aynı bilgilerle eğitim veriyoruz. Halbuki eğitimin merkezine öğrenciyi almamız gerekiyor. Eğitimin merkezine öğrenciyi almak demek, öğrencinin her istediğini yapmak ya da öğrencinin canı istediği zaman öğretmek değil, o öğrencinin ne gibi bir bilgiye, öğrenmeye ihtiyacı varsa onu belirleyip vermektir. Burada okul idarecilerinin liderlik vasfı ortaya çıkıyor.” diye konuştu.
"EĞİTİMDE DÖNÜŞÜM ZAMAN İSTER"
Dünyanın her yerinde eğitim sisteminin eleştirildiğini, Avrupa'da 2000’li yıllardan itibaren yoğun bir eğitimde değişim programı mevcut olduğunu kaydeden Özdemir, “Ancak eğitimde değişim dönüşüm anlık bir şey değildir. Bu bir süreçtir zaman ister." dedi. Her yüzyılda eğitim anlayışında radikal değişmeler olduğunu dile getiren Prof. Dr. Servet Özdemir, "Tarım toplumu, sanayi toplumu, bilgi toplumu diye olaya bakarsak, her devrin kendine göre belli değişiklikleri vardır. 20. yüzyılın anlayışı ‘öğretme’ anlayışı iken, 21 yüzyılın anlayışı ‘öğrenme’ temel değer olarak ortaya çıktı. Eğitimde koridorlar, bahçe, spor salonu gibi mekanlar da öğrenme mekanları olarak kullanılabilir." ifadelerini kullandı.
"YENİ BİR FİKİR ÜRETEN ÖĞRENCİLERİMİZ OLMALI"
Günümüzde birçok şirketin çalışanlarından her ay yeni bir fikir üretmesini istediğini ifade eden Prof. Dr. Özdemir, “Biz de okul yöneticilerimizden her ay bir yeni fikir isteyebiliriz. Bu fikir uygulamaya konulur ya da konulmaz ama o fikirler bir havuzda toplanır ve günü gelince de belki birer birer uygulanır. Kendimizi bu yönde geliştirmeliyiz. Öğrencilerden, öğretmenlerden, müdürlerden pek çok projeler çıkar.” diye konuştu.
Türkiye'nin eğitim ve adalette geride kaldığını belirten Özdemir, şöyle devam etti: "1950'de Güney Kore'de kişi başına düşen milli gelir 350 dolardı. Türkiye’ninki ise daha yukarılardaydı. Ancak bugün gelinen noktada Güney Kore’nin milli geliri, kişi başına 35 bin dolara ulaştı. Türkiye ise geride kaldı. Kalkınmayı sağlamak, ‘orta gelir tuzağından’ çıkmak istiyorsak eğitim ve adaleti çağın gereklerine göre düzenlemek zorundayız." CİHAN
Bilgi: Instagram'da @mersinhaber'i takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.