Bakan Ramazanoğlu Şiddete karşı ortak bir dil oluşturulmalı
İSTANBUL - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Türkiye’de kadına sahiplenme adına önemli mesafe kat edilmesine rağmen önlerinde yapılacak daha çok işler olduğunu söyledi
@mersinhaber 'i takip et
İSTANBUL - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Türkiye’de kadına sahiplenme adına önemli mesafe kat edilmesine rağmen önlerinde yapılacak daha çok işler olduğunu söyledi. Bakan Ramazanoğlu, “Kültürlerarası etkileşimin hız kazandığı bir çağda şiddete karşı ortak bir dil oluşturmak son derece önemlidir.” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, İstanbul Sanayı Odası (İSO) Odakule’deki ‘Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle İlgili İşyeri Politikaları Geliştirme ve Uygulama Rehberi’ tanıtım toplantısına katıldı. Toplantıya Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA ) Türkiye Temsilcisi Karl Kulessa da katıldı. Programın açılış konuşmasını TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes'in yaptı. Rehberin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür eden TÜSİAD Başkanı Symes, tanıtılan yeni rehberin kadını korumaya yönelik kurumsal politikaların oluşturulmasında önemli rol oynayacağını söyledi.
Toplantıda konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, dört yıllık bir iktidar döneminde kadına sahip çıkma adına sorumluluk aldıklarını ama bunun tek kanatla olamayacağını, bunun, iş, sivil toplum kuruluşları ve sanat dünyası ile bir yerlere taşınabileceğini vurguladı. Bakanı Ramazanoğlu, dört yıl sonra kadının toplumdaki yeri, kadına yönelik şiddettin önüne geçme ve kadına sahiplenme adına çok daha farklı bir konumda olunacağını dile getirdi.
Her toplumun sahip olduğu kültürel değerlerin kadına yönelik bakış açısını ortaya koyduğuna işaret eden Bakan Ramazanoğlu, “Bu açıdan kültürlerarası etkileşimin hız kazandığı bir çağda şiddete karşı ortak bir dil oluşturmak son derece önemlidir.” dedi.
Bakan Ramazanoğlu şunları söyledi: “Kültür ve geleneklerimiz, ahlaki ve dini değerlerimiz insan ve topluma bakış açımız her türlü şiddeti reddetmektedir. Tüm bunlara karşın şiddetin toplumda, kadının yaşamında önemli engel olarak karşımızı acıkması, temel bir sorunla karşı karşıya olduğumuz göstermektedir.”
Şiddetin temelde üç gerekçesi olduğunu dile getiren Ramazanoğlu, bunlardan birincisi sosyolojik ve kültürel nedenler, ikincisi hukuki ve ekonomik sebepler, üçüncüsünün de toplumun kadına biçtiği rol olduğunu kaydetti.
“Kadın toplumda sürekli mağduriyete uğrayan bir kişilik olarak değil başarılı çalışmalarıyla da gündeme gelmelidir.” diyen Ramazanoğlu şunları söyledi: “Savaşların göçün, büyük ekonomik krizlerin ilk mağduru, her zaman bildiğiniz gibi kadınlar ve çocuklardır. O nedenle bölgesel ve kültürel barışın ve istikrarın temini hayati önem taşımaktadır. Suriye’deki iç savaştan dolayı Türkiye’ye gelen mültecilerin sayısı 2 milyon 500 bini buldu ve buda beraberinde çok sayıda problem getirdi.”
Konuşması devamında kültürel anlamda kadına bakış açısının değişmesi gerektiğine dikkat çeken Bakan Ramazanoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kadim kültürümüzde kadının yeri son derece saygın, başarıya huzura odaklanmış ailenin ve toplumun vazgeçilmez temel unsurudur. Hukuki alanda kadın bir çok toplumda kadın ihmal edilmiş ekonomik ve sosyal yaşamın dışında tutulmuştur. Bu zamanla toplumların eğitimde ekonomide ve kültürde geri kalmalarının da temel nedeni olmuştur.”
Kadının her şeyde önce anne olduğunu unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Bakan Ramazanoğlu, “Bu sebeple kadın hukuki ekonomik sosyal ve kültürel alanların tamamında pozitif ayrımcılıkla desteklenmelidir. Gerek işletmelerde ve gerekse kamuda planlama uygulama izleme ve denetim hayatı önem taşımaktadır. İyi bir planlama ve izleme mekanizması oluşturulamadığından kadına yönelik şiddet başta özel alan olmak üzere ekonomik toplumsal yaşama daha aktif ve üretken katılımın önüne geçmektedir. Tüm bu sebeplerden dolayı karşımıza ciddi bir sorun olarak çıkan şiddet bireysel ve sosyolojik soruna dönüşebilmektedir. Her türlü şiddet kadının fiziksel ve ruhsal bütünlüğüne zarar vermesinin dışında kadının üretkenliğini çalışma potansiyelini de olumsuz etkilemektedir .” diye konuştu.
Kadının ekonomik sosyal statüsünün güçlendirilmesi adına projelerin üretilmeye devam edileceklerini de dile getiren Bakan Ramazaoğlu konuşmasının sonrasında toplantıya katılanlarla günün anısına fotoğraf çektirdi.
CİHAN
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, İstanbul Sanayı Odası (İSO) Odakule’deki ‘Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle İlgili İşyeri Politikaları Geliştirme ve Uygulama Rehberi’ tanıtım toplantısına katıldı. Toplantıya Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA ) Türkiye Temsilcisi Karl Kulessa da katıldı. Programın açılış konuşmasını TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes'in yaptı. Rehberin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür eden TÜSİAD Başkanı Symes, tanıtılan yeni rehberin kadını korumaya yönelik kurumsal politikaların oluşturulmasında önemli rol oynayacağını söyledi.
Toplantıda konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, dört yıllık bir iktidar döneminde kadına sahip çıkma adına sorumluluk aldıklarını ama bunun tek kanatla olamayacağını, bunun, iş, sivil toplum kuruluşları ve sanat dünyası ile bir yerlere taşınabileceğini vurguladı. Bakanı Ramazanoğlu, dört yıl sonra kadının toplumdaki yeri, kadına yönelik şiddettin önüne geçme ve kadına sahiplenme adına çok daha farklı bir konumda olunacağını dile getirdi.
Her toplumun sahip olduğu kültürel değerlerin kadına yönelik bakış açısını ortaya koyduğuna işaret eden Bakan Ramazanoğlu, “Bu açıdan kültürlerarası etkileşimin hız kazandığı bir çağda şiddete karşı ortak bir dil oluşturmak son derece önemlidir.” dedi.
Bakan Ramazanoğlu şunları söyledi: “Kültür ve geleneklerimiz, ahlaki ve dini değerlerimiz insan ve topluma bakış açımız her türlü şiddeti reddetmektedir. Tüm bunlara karşın şiddetin toplumda, kadının yaşamında önemli engel olarak karşımızı acıkması, temel bir sorunla karşı karşıya olduğumuz göstermektedir.”
Şiddetin temelde üç gerekçesi olduğunu dile getiren Ramazanoğlu, bunlardan birincisi sosyolojik ve kültürel nedenler, ikincisi hukuki ve ekonomik sebepler, üçüncüsünün de toplumun kadına biçtiği rol olduğunu kaydetti.
“Kadın toplumda sürekli mağduriyete uğrayan bir kişilik olarak değil başarılı çalışmalarıyla da gündeme gelmelidir.” diyen Ramazanoğlu şunları söyledi: “Savaşların göçün, büyük ekonomik krizlerin ilk mağduru, her zaman bildiğiniz gibi kadınlar ve çocuklardır. O nedenle bölgesel ve kültürel barışın ve istikrarın temini hayati önem taşımaktadır. Suriye’deki iç savaştan dolayı Türkiye’ye gelen mültecilerin sayısı 2 milyon 500 bini buldu ve buda beraberinde çok sayıda problem getirdi.”
Konuşması devamında kültürel anlamda kadına bakış açısının değişmesi gerektiğine dikkat çeken Bakan Ramazanoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kadim kültürümüzde kadının yeri son derece saygın, başarıya huzura odaklanmış ailenin ve toplumun vazgeçilmez temel unsurudur. Hukuki alanda kadın bir çok toplumda kadın ihmal edilmiş ekonomik ve sosyal yaşamın dışında tutulmuştur. Bu zamanla toplumların eğitimde ekonomide ve kültürde geri kalmalarının da temel nedeni olmuştur.”
Kadının her şeyde önce anne olduğunu unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Bakan Ramazanoğlu, “Bu sebeple kadın hukuki ekonomik sosyal ve kültürel alanların tamamında pozitif ayrımcılıkla desteklenmelidir. Gerek işletmelerde ve gerekse kamuda planlama uygulama izleme ve denetim hayatı önem taşımaktadır. İyi bir planlama ve izleme mekanizması oluşturulamadığından kadına yönelik şiddet başta özel alan olmak üzere ekonomik toplumsal yaşama daha aktif ve üretken katılımın önüne geçmektedir. Tüm bu sebeplerden dolayı karşımıza ciddi bir sorun olarak çıkan şiddet bireysel ve sosyolojik soruna dönüşebilmektedir. Her türlü şiddet kadının fiziksel ve ruhsal bütünlüğüne zarar vermesinin dışında kadının üretkenliğini çalışma potansiyelini de olumsuz etkilemektedir .” diye konuştu.
Kadının ekonomik sosyal statüsünün güçlendirilmesi adına projelerin üretilmeye devam edileceklerini de dile getiren Bakan Ramazaoğlu konuşmasının sonrasında toplantıya katılanlarla günün anısına fotoğraf çektirdi.
CİHAN