'Öğretmenini koruyamayan iktidara millet ne zamana kadar sabır gösterecek?'
ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Doğu ve Güneydoğu’da Türk devletinin adeta geri çekildiğini söyledi
@mersinhaber 'i takip et
ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Doğu ve Güneydoğu’da Türk devletinin adeta geri çekildiğini söyledi. Şu anda ülkemizde tam bir kaosun hakim olduğunu ifade eden Bahçeli, “7 farklı kentin 17 ilçesinde 52 kez sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Diyarbakır’ın Sur ve Silvan, Mardin’in Nusaybin, Şırnak’ın Cizre gibi çatışmaların yoğun olarak yaşandığı yerleşim yerlerinden 200 binin üzerinde insan göç etmiştir. Bu adı konulmamış ve örtülü etnik bir tasfiyedir. Öğretmenini koruyamayan, okulunu açık tutamayan, asayişi temin edemeyen bir iktidara Türk milleti daha ne zamana kadara tahammül ve sabır gösterecektir?” diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde partisinin grup toplantısında konuştu.
Türkiye’de kazananın, servetine servet ekleyenin bir avuç sonradan görme olduğunu anlatan Bahçeli, “Türkiye’de hali ve vakti imrenilecek seviyede iyi olan küçük bir saray azınlığı, iktidardan nemalanan ufak bir zümre dışında hiç kimsenin memnuniyetinden bahsetmek söz konusu değildir. Devletin hazinesine hortum bağlayanlar için şehit gelmiş, teröristler saldırmış, Türkiye yönetilemez duruma düşmüş, önemli değildir. Onlar saltanatlarını sürdürmekle meşgullerdir.” dedi.
Doğu ve Güneydoğu’da Türk devletinin adeta geri çekildiğini ifade eden Bahçeli, “Şu anda ülkemizde tam bir kaos hakimdir. Davutoğlu’nun kamu düzenini sağlama söz ve kararlılığı defalarca boşa çıkmıştır. Son altı ayda, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Hakkâri ve Muş’un ilçeleri başta olmak üzere sokağa çıkma yasağı uygulanan gün sayısı 170’i bulmuştur. Yapılan açıklamalara itibar edersek, 16 Ağustos ile 11 Aralık tarihleri arasında 7 farklı kentin 17 ilçesinde 52 kez sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Diyarbakır’ın Sur ve Silvan, Mardin’in Nusaybin, Şırnak’ın Cizre gibi çatışmaların yoğun olarak yaşandığı yerleşim yerlerinden 200 binin üzerinde insan göç etmiştir. Bu adı konulmamış ve örtülü etnik bir tasfiyedir.” diye konuştu.
DOĞU VE GÜNEYDOĞU’DA AÇILAN ÇUKURLAR İHANETİN, NİFAKIN, KANIN VE ÖLÜMÜN ÇUKURLARIDIR
“Öğretmenini koruyamayan, okulunu açık tutamayan, asayişi temin edemeyen bir iktidara Türk milleti daha ne zamana kadara tahammül ve sabır gösterecektir?” diyen Bahçeli, şöyle konuştu: “AKP’ye oy veren kardeşlerim, lütfen şu sorunun cevabı üzerinde tefekkür ediniz; bugüne kadar cami yakıldığını, kutsallarımıza el uzatıldığını hiç duydunuz mu? Devletin aczini ve köhnemişliğini hiç bu kadar gördünüz mü? Bugüne kadar hiç bu kadar korkak ve tabansız bir iktidara şahit oldunuz mu? Savaş sırasında bile dokunulmayacak yerler olan okullar, camiler PKK’lı caniler tarafından yakılmakta; maskeli eşkıyalar yollara, sokak aralarına hendekler kazmaktadır. Bu aziz topraklarda düşmanlığı cami yakmaya kadar vardıran şerefsizlere, iblis elçilerine çoktandır ilk kez rastlanmaktadır. Ve bunlar AKP’nin çözüm ve barış ortaklarıdır. Yalnızca yollar değil, birlik ve dirliğimiz de kazılmaktadır. Yalnızca şehirlerimiz değil, huzur ve iç barışımız da harabeye çevrilmektedir. Doğu ve Güneydoğu’da açılan çukurlar ihanetin, nifakın, kanın ve ölümün çukurlarıdır. Bu çukurlarda isyan ve başkaldırının zehirli emelleri barınmaktadır.Bu çukurların içine hainlerin niyet ve talepleri gömülmezse sonumuz hüsran, sonramız felakettir. Sayın Erdoğan, sana soruyorum, kaçak sarayda muhtarlarla toplanıp ona buna sataşmayı biliyorsun da, elimizden kayıp giden vatan coğrafyasını nasıl görmüyorsun? Durduk yere iki referandumdan bahsedip başkanlık çetelesi tutarak, yeni anayasa ezberini havada karada dillendiriyorsun da, Türkiye’nin milli çıkar ve güvenliği için niçin gerekli müdahaleleri yapmıyorsun? Sayın Davutoğlu, peki sana ne demeli, seni nasıl izah etmeli?”
CİHAN
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde partisinin grup toplantısında konuştu.
Türkiye’de kazananın, servetine servet ekleyenin bir avuç sonradan görme olduğunu anlatan Bahçeli, “Türkiye’de hali ve vakti imrenilecek seviyede iyi olan küçük bir saray azınlığı, iktidardan nemalanan ufak bir zümre dışında hiç kimsenin memnuniyetinden bahsetmek söz konusu değildir. Devletin hazinesine hortum bağlayanlar için şehit gelmiş, teröristler saldırmış, Türkiye yönetilemez duruma düşmüş, önemli değildir. Onlar saltanatlarını sürdürmekle meşgullerdir.” dedi.
Doğu ve Güneydoğu’da Türk devletinin adeta geri çekildiğini ifade eden Bahçeli, “Şu anda ülkemizde tam bir kaos hakimdir. Davutoğlu’nun kamu düzenini sağlama söz ve kararlılığı defalarca boşa çıkmıştır. Son altı ayda, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Hakkâri ve Muş’un ilçeleri başta olmak üzere sokağa çıkma yasağı uygulanan gün sayısı 170’i bulmuştur. Yapılan açıklamalara itibar edersek, 16 Ağustos ile 11 Aralık tarihleri arasında 7 farklı kentin 17 ilçesinde 52 kez sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Diyarbakır’ın Sur ve Silvan, Mardin’in Nusaybin, Şırnak’ın Cizre gibi çatışmaların yoğun olarak yaşandığı yerleşim yerlerinden 200 binin üzerinde insan göç etmiştir. Bu adı konulmamış ve örtülü etnik bir tasfiyedir.” diye konuştu.
DOĞU VE GÜNEYDOĞU’DA AÇILAN ÇUKURLAR İHANETİN, NİFAKIN, KANIN VE ÖLÜMÜN ÇUKURLARIDIR
“Öğretmenini koruyamayan, okulunu açık tutamayan, asayişi temin edemeyen bir iktidara Türk milleti daha ne zamana kadara tahammül ve sabır gösterecektir?” diyen Bahçeli, şöyle konuştu: “AKP’ye oy veren kardeşlerim, lütfen şu sorunun cevabı üzerinde tefekkür ediniz; bugüne kadar cami yakıldığını, kutsallarımıza el uzatıldığını hiç duydunuz mu? Devletin aczini ve köhnemişliğini hiç bu kadar gördünüz mü? Bugüne kadar hiç bu kadar korkak ve tabansız bir iktidara şahit oldunuz mu? Savaş sırasında bile dokunulmayacak yerler olan okullar, camiler PKK’lı caniler tarafından yakılmakta; maskeli eşkıyalar yollara, sokak aralarına hendekler kazmaktadır. Bu aziz topraklarda düşmanlığı cami yakmaya kadar vardıran şerefsizlere, iblis elçilerine çoktandır ilk kez rastlanmaktadır. Ve bunlar AKP’nin çözüm ve barış ortaklarıdır. Yalnızca yollar değil, birlik ve dirliğimiz de kazılmaktadır. Yalnızca şehirlerimiz değil, huzur ve iç barışımız da harabeye çevrilmektedir. Doğu ve Güneydoğu’da açılan çukurlar ihanetin, nifakın, kanın ve ölümün çukurlarıdır. Bu çukurlarda isyan ve başkaldırının zehirli emelleri barınmaktadır.Bu çukurların içine hainlerin niyet ve talepleri gömülmezse sonumuz hüsran, sonramız felakettir. Sayın Erdoğan, sana soruyorum, kaçak sarayda muhtarlarla toplanıp ona buna sataşmayı biliyorsun da, elimizden kayıp giden vatan coğrafyasını nasıl görmüyorsun? Durduk yere iki referandumdan bahsedip başkanlık çetelesi tutarak, yeni anayasa ezberini havada karada dillendiriyorsun da, Türkiye’nin milli çıkar ve güvenliği için niçin gerekli müdahaleleri yapmıyorsun? Sayın Davutoğlu, peki sana ne demeli, seni nasıl izah etmeli?”
CİHAN