Baluken Öğretmenlerin çekilmesi, gelmiş olduğumuz savaşın boyutunu gösteriyor
ANKARA - HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Şırnak'ın Cizre ve Silopi ilçelerinde görevli öğretmenlere gönderilen SMS mesajlarına tepki gösterdi
@mersinhaber 'i takip et
ANKARA - HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Şırnak'ın Cizre ve Silopi ilçelerinde görevli öğretmenlere gönderilen SMS mesajlarına tepki gösterdi. "Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın genelgeleri, gelmiş olduğumuz savaşın boyutunu gösteriyor." diyen Baluken, "Devrede bir savaş hukuku olduğunu Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı itiraf etmiş oldu. Kendimizi savaş hukukuna göre konumlandırıyoruz demektir. Bu kadar nettir. Utanç verici bir durumdur. Anayasal sürecin bittiğinin en net göstergesidir. Savaş kabinesinin olduğunun en açık itirafıdır. Bu genelgeler tarihe utanç olarak geçecek." dedi.
Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Baluken, faşizmin boyutunun şu anda Diyarbakır sokaklarında artık halka savaş açmış devlet aşamasına gelindiğini söyledi. "Diyarbakır Sur, Mardin Dargeçit'te günlerdir devam eden katliam girişimleri sokak sokak can almaya devam ediyor." diye konuşan Baluken, gerçek kurşunlarla halka müdahale edilmek istendiğini, halkın katledilmek istendiğini savundu.
Ordu mensuplarının devreye konmuş durumda olduğunu dile getiren Baluken, "7 Haziran'dan bu yana 306 yurttaşımız, AKP'nin çalıştırdığı ölüm makinası ile sahaya sürdüğü savaş ve darbe konseptiyle maalesef katledildi. 53 kez sokağa çıkma yasağı uygulandı. AKP hala çözümsüz yaklaşımda ısrara devam ediyor. Bir takın infaz timlerini göndererek halkı katlettiğinin mesajlarını veriyor." diye konuştu.
Şırnak'ın Cizre ve Silopi ilçelerinde görevli öğretmenlere gönderilen SMS mesajlarına tepki gösteren Baluken, şöyle konuştu: "Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının genelgeleri gelmiş olduğumuz savaşın boyutunu gösteriyor. Süresi ve ne zaman dönecekleri belli olmayan bir takım SMS bilgilerle hangi hazırlıkların yapıldığının işaretini verdi. Devrede bir savaş hukuku olduğunu Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı itiraf etmiş oldular. Kendimizi savaş hukukuna göre konumlandırıyoruz demektir, bu kadar nettir. Bunu iki devlet arasındaki savaşlardan biliyoruz. Utanç verici bir durumdur. Anayasal sürecin bittiğinin en net göstergesidir. Savaş kabinesinin olduğunun en açık itirafıdır. Bu savaş kabinesi katliam yapmanın hazırlığını yapıyor. Orada katliam yaptığında Kürt ölsün istiyor. Orada çalışan memurları çekerek başka kimse ölmesin diyor. Açık bir şekilde ırkçılık yapıyor. Bu genelgeler tarihe utanç olarak geçecek steril katliama yönelik ses verilmelidir. Net tutumlar alınmalıdır."
Ana muhalefet partisi CHP'nin bölgeye zahmet edip gitmediğini anlatan Baluken, "Son iki haftalık süreçet belli ki CHP artık bunada yaklaşmıyor. CHP bu suskunluğuyla adeta onay vermiş konuma gelecek. Demokrasi ve barış etrafında CHP'nin hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Parlamento dışında diğer siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, Kürdistan, Kürt illerinde yaşanan insansızlaştırma, bu soykırım karşısında görevlerine yerine getirmelidirler." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık sistemiyle ilgili açıklamasının sorulması üzerine ise Baluken, "Başkanlık sistemi bir tek cumhurbaşkanının gündeminde. Onun dışında AKP grubu ve Davutoğlu dahil böyle bir sistem tartışması, referandum tartışması yoktur. Ayağını karadan kestiği zaman gündemi değiştirmek için bu tarz gündemleri yaratmaya çalışıyor. Biz onun gündemine takılacak değiliz." karşılığını verdi.
Rusya kriziyle ilgili bir soruya da Baluken, AK Parti'nin dış politikasının bölgesel savaşla tüm halkları karşı karşıya getirdiğini vurguladı. Yanlış Suriye ve Ortadoğu politikasının değişmesi gerektiğini söylediklerini anlatan Baluken, bu krizin sona erdirilmesini istediklerini söyledi.
Ortak bir çıkış ile yaklaşılması gerektiğini belirten Baluken, ancak yaşanılanlara bakılınca restleşmenin daha da boyutlanacağı, ekonomik-siyasi gerginliğin daha da tırmanacağını gördüklerini ifade etti. CİHAN
Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Baluken, faşizmin boyutunun şu anda Diyarbakır sokaklarında artık halka savaş açmış devlet aşamasına gelindiğini söyledi. "Diyarbakır Sur, Mardin Dargeçit'te günlerdir devam eden katliam girişimleri sokak sokak can almaya devam ediyor." diye konuşan Baluken, gerçek kurşunlarla halka müdahale edilmek istendiğini, halkın katledilmek istendiğini savundu.
Ordu mensuplarının devreye konmuş durumda olduğunu dile getiren Baluken, "7 Haziran'dan bu yana 306 yurttaşımız, AKP'nin çalıştırdığı ölüm makinası ile sahaya sürdüğü savaş ve darbe konseptiyle maalesef katledildi. 53 kez sokağa çıkma yasağı uygulandı. AKP hala çözümsüz yaklaşımda ısrara devam ediyor. Bir takın infaz timlerini göndererek halkı katlettiğinin mesajlarını veriyor." diye konuştu.
Şırnak'ın Cizre ve Silopi ilçelerinde görevli öğretmenlere gönderilen SMS mesajlarına tepki gösteren Baluken, şöyle konuştu: "Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının genelgeleri gelmiş olduğumuz savaşın boyutunu gösteriyor. Süresi ve ne zaman dönecekleri belli olmayan bir takım SMS bilgilerle hangi hazırlıkların yapıldığının işaretini verdi. Devrede bir savaş hukuku olduğunu Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı itiraf etmiş oldular. Kendimizi savaş hukukuna göre konumlandırıyoruz demektir, bu kadar nettir. Bunu iki devlet arasındaki savaşlardan biliyoruz. Utanç verici bir durumdur. Anayasal sürecin bittiğinin en net göstergesidir. Savaş kabinesinin olduğunun en açık itirafıdır. Bu savaş kabinesi katliam yapmanın hazırlığını yapıyor. Orada katliam yaptığında Kürt ölsün istiyor. Orada çalışan memurları çekerek başka kimse ölmesin diyor. Açık bir şekilde ırkçılık yapıyor. Bu genelgeler tarihe utanç olarak geçecek steril katliama yönelik ses verilmelidir. Net tutumlar alınmalıdır."
Ana muhalefet partisi CHP'nin bölgeye zahmet edip gitmediğini anlatan Baluken, "Son iki haftalık süreçet belli ki CHP artık bunada yaklaşmıyor. CHP bu suskunluğuyla adeta onay vermiş konuma gelecek. Demokrasi ve barış etrafında CHP'nin hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Parlamento dışında diğer siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, Kürdistan, Kürt illerinde yaşanan insansızlaştırma, bu soykırım karşısında görevlerine yerine getirmelidirler." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık sistemiyle ilgili açıklamasının sorulması üzerine ise Baluken, "Başkanlık sistemi bir tek cumhurbaşkanının gündeminde. Onun dışında AKP grubu ve Davutoğlu dahil böyle bir sistem tartışması, referandum tartışması yoktur. Ayağını karadan kestiği zaman gündemi değiştirmek için bu tarz gündemleri yaratmaya çalışıyor. Biz onun gündemine takılacak değiliz." karşılığını verdi.
Rusya kriziyle ilgili bir soruya da Baluken, AK Parti'nin dış politikasının bölgesel savaşla tüm halkları karşı karşıya getirdiğini vurguladı. Yanlış Suriye ve Ortadoğu politikasının değişmesi gerektiğini söylediklerini anlatan Baluken, bu krizin sona erdirilmesini istediklerini söyledi.
Ortak bir çıkış ile yaklaşılması gerektiğini belirten Baluken, ancak yaşanılanlara bakılınca restleşmenin daha da boyutlanacağı, ekonomik-siyasi gerginliğin daha da tırmanacağını gördüklerini ifade etti. CİHAN