Kılıçdaroğlu 21. yüzyılda Türkiye'de 32 gazetecinin hapiste olması büyük ayıp
İSTANBUL - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MİT TIR'ları haberlerinden tutuklanarak cezaevine konan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ü Silivri Cezaevi'nde ziyaret etti
@mersinhaber 'i takip et
İSTANBUL - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MİT TIR'ları haberlerinden tutuklanarak cezaevine konan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ü Silivri Cezaevi'nde ziyaret etti. Çıkışta basına konuşan Kılıçdaroğlu, ''Haber yaptı diye gazetecilerin tutuklanması, gözaltına alınması, hapse atılması, asla ve asla doğru değil ve kabul edilemez. İki arkadaşımız, moral olarak çok iyiler. Şu anda 32 gazeteci hapiste. 32 gazeteci. 21. yüzyılın Türkiye'sinde 32 gazetecinin hapiste olması en büyük ayıplardan birisidir. Çünkü Türkiye bir yarı açık cezaevine dönüştürüldü.'' dedi.
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın ve beraberindeki heyetle Silivri Cezaevi'ne gelen Kılıçdaroğlu, ziyaret sonrası açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin yarı açık cezaevine dönüştürüldüğünü vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Doğru haber yaptığı için hapse atılan 2 değerli gazeteci arkadaşımızla görüştük. Daha önce bu tutuklamanın bir demokrasi ayıbı olduğunu defalarca dile getirmiştim. Aynı ayıbı Silivri Cezaevi önünde yapmaktan gerçekten de büyük bir üzüntü duyuyorum. Demokrasiye ihtiyacımız var. Özgürlüklere ihtiyacımız var. Haber yaptı diye gazetecilerin tutuklanması, gözaltına alınması, hapse atılması, asla ve asla doğru değil ve kabul edilemez. İki arkadaşımız, moral olarak çok iyiler. Aslında içerideler mi, dışarıdalar mı emin olan çok büyük bir farkı da yok bu işin. Çünkü Türkiye bir yarı açık cezaevine dönüştürüldü. İnsan hakları ihlal ediliyor. Demokrasi askıya alınmış bir hava var, bir atmosfer var.'' şeklinde konuştu.
'32 GAZETECİNİN SERBEST BIRAKILMASINI İSTİYORUZ'
"Ben grup toplantısında sayın Başbakan'a açık bir çağrı yaptım. Gazeteci arkadaşlar tutuklanmasın, tutuksuz yargılansınlar." diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Eğer arzu ediyorsanız ki bu talep Sayın Davutoğlu tarafından dile getirildi. O zaman bir kanun teklifiyle biz bu işi çözelim ve bu ayıptan Türkiye'yi kurtaralım diye. Şu anda 32 gazeteci hapiste. 32 gazeteci. 21. yüzyılın Türkiye'sinde 32 gazetecinin hapiste olması en büyük ayıplardan birisidir. Bakın Türkiye bugün dünyada tutuklu gazeteciler nedeniyle gündemde oluyor. Neden olsun? Hangi gerekçeyle? Yazık, günah değil mi bu insanlara? Haber yapıyor diye gazeteciyi alıyorsunuz, hapse atıyorsunuz. Üstelik yapılan haberlerin tamamı doğru. Dünyanın bildiği bir gerçeği gazetede manşete çektiler diye insanlar hapse mi atılır. Bunları doğru bulmuyoruz. Eğer bu ülkede huzur içinde yaşayacaksak, özgürce bir şeyleri tartışacaksak, hükümetin yanlışlarını özgürce gazeteciler köşelerine taşıyıp veya manşetlerine taşıyıp haber yapacaklarsa, bundan üzüntü değil, bundan gurur duymamız gerekir. Demokrasinin gelişmiş olduğunu anlamış oluruz. Güç kendisini en azından sınırlama getirmiş olur. Şimdi hem güçlü olacağım diyeceksiniz, hem insanları tutuklayacaksınız, hapse atacaksınız ve bunun adına ileri demokrasi diyeceksiniz. Bunu asla kabul etmiyoruz. 32 gazeteci için de söylediklerim geçerlidir. Türkiye Cumhuriyeti hapishanelerinde 32 gazetecimiz var ve bunu asla doğru bulmuyoruz. 32 gazetecinin de serbest bırakılmasını istiyoruz.”
Kılıçdaroğlu, açıklamasının ardından beraberindekilerle birlikte cezaevi önünden ayrıldı.
CİHAN
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın ve beraberindeki heyetle Silivri Cezaevi'ne gelen Kılıçdaroğlu, ziyaret sonrası açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin yarı açık cezaevine dönüştürüldüğünü vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Doğru haber yaptığı için hapse atılan 2 değerli gazeteci arkadaşımızla görüştük. Daha önce bu tutuklamanın bir demokrasi ayıbı olduğunu defalarca dile getirmiştim. Aynı ayıbı Silivri Cezaevi önünde yapmaktan gerçekten de büyük bir üzüntü duyuyorum. Demokrasiye ihtiyacımız var. Özgürlüklere ihtiyacımız var. Haber yaptı diye gazetecilerin tutuklanması, gözaltına alınması, hapse atılması, asla ve asla doğru değil ve kabul edilemez. İki arkadaşımız, moral olarak çok iyiler. Aslında içerideler mi, dışarıdalar mı emin olan çok büyük bir farkı da yok bu işin. Çünkü Türkiye bir yarı açık cezaevine dönüştürüldü. İnsan hakları ihlal ediliyor. Demokrasi askıya alınmış bir hava var, bir atmosfer var.'' şeklinde konuştu.
'32 GAZETECİNİN SERBEST BIRAKILMASINI İSTİYORUZ'
"Ben grup toplantısında sayın Başbakan'a açık bir çağrı yaptım. Gazeteci arkadaşlar tutuklanmasın, tutuksuz yargılansınlar." diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Eğer arzu ediyorsanız ki bu talep Sayın Davutoğlu tarafından dile getirildi. O zaman bir kanun teklifiyle biz bu işi çözelim ve bu ayıptan Türkiye'yi kurtaralım diye. Şu anda 32 gazeteci hapiste. 32 gazeteci. 21. yüzyılın Türkiye'sinde 32 gazetecinin hapiste olması en büyük ayıplardan birisidir. Bakın Türkiye bugün dünyada tutuklu gazeteciler nedeniyle gündemde oluyor. Neden olsun? Hangi gerekçeyle? Yazık, günah değil mi bu insanlara? Haber yapıyor diye gazeteciyi alıyorsunuz, hapse atıyorsunuz. Üstelik yapılan haberlerin tamamı doğru. Dünyanın bildiği bir gerçeği gazetede manşete çektiler diye insanlar hapse mi atılır. Bunları doğru bulmuyoruz. Eğer bu ülkede huzur içinde yaşayacaksak, özgürce bir şeyleri tartışacaksak, hükümetin yanlışlarını özgürce gazeteciler köşelerine taşıyıp veya manşetlerine taşıyıp haber yapacaklarsa, bundan üzüntü değil, bundan gurur duymamız gerekir. Demokrasinin gelişmiş olduğunu anlamış oluruz. Güç kendisini en azından sınırlama getirmiş olur. Şimdi hem güçlü olacağım diyeceksiniz, hem insanları tutuklayacaksınız, hapse atacaksınız ve bunun adına ileri demokrasi diyeceksiniz. Bunu asla kabul etmiyoruz. 32 gazeteci için de söylediklerim geçerlidir. Türkiye Cumhuriyeti hapishanelerinde 32 gazetecimiz var ve bunu asla doğru bulmuyoruz. 32 gazetecinin de serbest bırakılmasını istiyoruz.”
Kılıçdaroğlu, açıklamasının ardından beraberindekilerle birlikte cezaevi önünden ayrıldı.
CİHAN