Danıştay'dan Risale-i Nur lehine karar
İSTANBUL - Danıştay Dava İdareleri Kurulu, Risale-i Nur Külliyatı'nın basım ve neşir yetkisini Diyanet İşleri Başkanlığı'na devreden Bakanlar Kurulu kararnamesinin yürütmesini durdurma kararı aldı
@mersinhaber 'i takip et
İSTANBUL - Danıştay Dava İdareleri Kurulu, Risale-i Nur Külliyatı'nın basım ve neşir yetkisini Diyanet İşleri Başkanlığı'na devreden Bakanlar Kurulu kararnamesinin yürütmesini durdurma kararı aldı. Anayasa Mahkemesi de 11 Haziran 2015 tarihinde Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda yapılan değişiklikleri iptal ederek, Risale-i Nurları 'devlet tekeli'ne alınmasının önüne geçmişti.
Yeni Asya gazetesinde yer alan habere göre avukat Kadir Akbaş, Risale-i Nurların basım ve neşir yetkisini Diyanet İşleri Başkanlığı'na devreden Bakanlar Kurulu Kararnamesi’nin iptali ve yürürlüğün durdurulması için Danıştay’a başvurdu. Danıştay, iptal kararı vermeden önce yürütmeyi durdurma kararı aldı. Danıştay aldığı kararın gerekçesini, Torba Yasa ile yapılan Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun (FSEK) 47. maddedeki değişiklikleri iptal eden AYM kararına dayandırdı.
AYM KARARINI REFERANS GÖSTERDİ
Danıştay'ın kararında, "Bakanlar Kurulu Kararının yasal dayanağı olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 47. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinin Anayasa Mahkemesi'nce iptaline karar verilmesi karşısında, yasal dayanaktan yoksun dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır." denildi.
Danıştay'ın kararında özetle şu ifadeler yer aldı: "Anılan Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de Anayasa Mahkemesi'nce bir kanunun tümünün ya da belirli hükümlerinin Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde eldeki davaların Anayasa'ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa'nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemez. Bir başka anlatımla, Anayasa Mahkemesi'nin, iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi ileriye dönük olarak ertelemiş bulunması öncelikle yasama organına aynı konuda, iptal kararının gerekçesi dikkate alınarak, yeni bir düzenleme için olanak tanımak ve ortada hukuki bir boşluk yaratmamak amacına yönelik olup, yargı mercilerinin bakmakta oldukları uyuşmazlıklarda hukuka ve Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş kuralları uygulaması ve uyuşmazlıkları bu kurallara göre çözümlemesi sonucunu doğurmaz. Diğer yandan Anayasa'nın 153. maddesine göre yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu kararının, bu karardan önce açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerekmektedir. Bu durumda, dava konusu Bakanlar Kurulu kararının yasal dayanağı olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 47. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinin Anayasa Mahkemesi'nce iptaline karar verilmesi karşısında, yasal dayanaktan yoksun dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, olayda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 4001 sayılı kanunla değişik 27. maddesinde öngörülen ve yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için gerekli olan koşulların gerçekleştiği anlaşıldığından, davacı itirazının KABULÜ ile Danıştay Onuncu Dairesinin 18/05/2015 günlü, E:2014/6384 sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu Bakanlar Kurulu kararının yürütülmesinin durdurulmasına,10/09/2015 gününde oy çokluğuyla karar verildi.”
"RİSALE-İ NUR SERBESTÇE BASILABİLECEK"
Avukat Kadir Akbaş, Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin yasal varisi Saadet Kaynak’ın, Risale-i Nurların serbeste neşri için gerekli olan muvakatnameyi imzaladığını söyledi. Akbaş, “Biz temel olarak Risale-i Nurların serbestçe basılmasının önünde hiçbir hukuki engel olmaması gerektiğini savunduk ve Risalelerin resmî bir kurumun, devletin izin verdiği ölçüde basılabilmesinin Üstadımızın arzusu hilafına olduğu noktasında itirazlarımızı sürekli dile getirdik. Bugün gelinen noktada Risale-i Nurları devlet tekeline FSEK 47. maddede yapılan düzenleme AYM tarafından iptal edildi.” dedi.
"SADELEŞTİRMENİN ÖNÜ KESİN OLARAK KAPATILDI"
Danıştay’ın aldığı yürütmeyi durdurma kararını çok güzel bir haber olduğunu belirten Akbaş, yakın zamanda iptal kararının açıklanmasını beklediklerini söyledi. İğtal kararının gelmesiyle birlikte, Risale-i Nurların orjinal diliyle aslına uygun olarak serbestçe basılabileceği müjdesini veren Akbaş, şöyle devam etti: “Bu güne kadar Risale-i Nurlar ancak Kur’ânın malıdır, biz yasal mirasçılara ait bir hak değildir deyip yayınevleri ile neşir sözleşmesi yapmaktan kaçınan Üstadımızın yeğeni rahmetli Abdülmecid Ünlükul’un kızı Saadet Kaynak Hanımefendi gelinen noktada, Risale-i Nurların neşrinde bir inkıtaya yol açmaması açısından bir muvafakatname verdi. Bu muvafakatname noter tarafından düzenlendi ve ilgili resmi kurumlara ulaştırıldı. Bu muvafakatname ile artık Risale-i Nurların sadeleştirilmesinin önü hukuken kesin olarak kapandı. Hiç kimse sadeleştirilmiş bir eser için bandrol alamayacak!” CİHAN
Yeni Asya gazetesinde yer alan habere göre avukat Kadir Akbaş, Risale-i Nurların basım ve neşir yetkisini Diyanet İşleri Başkanlığı'na devreden Bakanlar Kurulu Kararnamesi’nin iptali ve yürürlüğün durdurulması için Danıştay’a başvurdu. Danıştay, iptal kararı vermeden önce yürütmeyi durdurma kararı aldı. Danıştay aldığı kararın gerekçesini, Torba Yasa ile yapılan Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun (FSEK) 47. maddedeki değişiklikleri iptal eden AYM kararına dayandırdı.
AYM KARARINI REFERANS GÖSTERDİ
Danıştay'ın kararında, "Bakanlar Kurulu Kararının yasal dayanağı olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 47. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinin Anayasa Mahkemesi'nce iptaline karar verilmesi karşısında, yasal dayanaktan yoksun dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır." denildi.
Danıştay'ın kararında özetle şu ifadeler yer aldı: "Anılan Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de Anayasa Mahkemesi'nce bir kanunun tümünün ya da belirli hükümlerinin Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde eldeki davaların Anayasa'ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa'nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemez. Bir başka anlatımla, Anayasa Mahkemesi'nin, iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi ileriye dönük olarak ertelemiş bulunması öncelikle yasama organına aynı konuda, iptal kararının gerekçesi dikkate alınarak, yeni bir düzenleme için olanak tanımak ve ortada hukuki bir boşluk yaratmamak amacına yönelik olup, yargı mercilerinin bakmakta oldukları uyuşmazlıklarda hukuka ve Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş kuralları uygulaması ve uyuşmazlıkları bu kurallara göre çözümlemesi sonucunu doğurmaz. Diğer yandan Anayasa'nın 153. maddesine göre yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu kararının, bu karardan önce açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerekmektedir. Bu durumda, dava konusu Bakanlar Kurulu kararının yasal dayanağı olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 47. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinin Anayasa Mahkemesi'nce iptaline karar verilmesi karşısında, yasal dayanaktan yoksun dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, olayda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 4001 sayılı kanunla değişik 27. maddesinde öngörülen ve yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için gerekli olan koşulların gerçekleştiği anlaşıldığından, davacı itirazının KABULÜ ile Danıştay Onuncu Dairesinin 18/05/2015 günlü, E:2014/6384 sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu Bakanlar Kurulu kararının yürütülmesinin durdurulmasına,10/09/2015 gününde oy çokluğuyla karar verildi.”
"RİSALE-İ NUR SERBESTÇE BASILABİLECEK"
Avukat Kadir Akbaş, Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin yasal varisi Saadet Kaynak’ın, Risale-i Nurların serbeste neşri için gerekli olan muvakatnameyi imzaladığını söyledi. Akbaş, “Biz temel olarak Risale-i Nurların serbestçe basılmasının önünde hiçbir hukuki engel olmaması gerektiğini savunduk ve Risalelerin resmî bir kurumun, devletin izin verdiği ölçüde basılabilmesinin Üstadımızın arzusu hilafına olduğu noktasında itirazlarımızı sürekli dile getirdik. Bugün gelinen noktada Risale-i Nurları devlet tekeline FSEK 47. maddede yapılan düzenleme AYM tarafından iptal edildi.” dedi.
"SADELEŞTİRMENİN ÖNÜ KESİN OLARAK KAPATILDI"
Danıştay’ın aldığı yürütmeyi durdurma kararını çok güzel bir haber olduğunu belirten Akbaş, yakın zamanda iptal kararının açıklanmasını beklediklerini söyledi. İğtal kararının gelmesiyle birlikte, Risale-i Nurların orjinal diliyle aslına uygun olarak serbestçe basılabileceği müjdesini veren Akbaş, şöyle devam etti: “Bu güne kadar Risale-i Nurlar ancak Kur’ânın malıdır, biz yasal mirasçılara ait bir hak değildir deyip yayınevleri ile neşir sözleşmesi yapmaktan kaçınan Üstadımızın yeğeni rahmetli Abdülmecid Ünlükul’un kızı Saadet Kaynak Hanımefendi gelinen noktada, Risale-i Nurların neşrinde bir inkıtaya yol açmaması açısından bir muvafakatname verdi. Bu muvafakatname noter tarafından düzenlendi ve ilgili resmi kurumlara ulaştırıldı. Bu muvafakatname ile artık Risale-i Nurların sadeleştirilmesinin önü hukuken kesin olarak kapandı. Hiç kimse sadeleştirilmiş bir eser için bandrol alamayacak!” CİHAN