Davutoğlu 'Başkanlık' sisteminin Türkiye’ye daha uygun olduğuna inanıyoruz
ANKARA - Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kamuoyuna açıkladığı 64
@mersinhaber 'i takip et
ANKARA - Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kamuoyuna açıkladığı 64. Hükümet Programında 'başkanlık' konusu da yer aldı. Davutoğlu imzasını taşıyan programda “Başkanlık sisteminin, Türkiye’nin siyasal tecrübesine ve gelecek vizyonuna daha uygun olduğuna inanıyoruz” ifadesi yer aldı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan 64. Hükümet Programında 'başkanlık' konusundaki görüşlerine de yer verildi. ‘Yönetim Modeli ve Başkanlık Sistemi’ başlığında yer alan iki sayfalık bölümde özetle hükümetin Türkiye için başkanlık sisteminin uygun olduğuna olan inancı dile getirildi. Programda “1960 askeri darbesi sonrasında, bürokrasinin siyaset üzerinde vesayet kurmasını kurumsallaştırmak üzere kurgulanan mevcut sistem, parlamenter sistem olarak takdim edilse de, parlamenter sistemin asgari demokratik gereklerini karşılamaktan uzaktır. AK Parti Hükûmetleri döneminde, hayata geçirilen demokratik reformlar, vesayete karşı mü- cadelede elde edilen kazanımlar ve Meclis'te sağlanan güçlü temsil sayesinde, mevcut sistemin zaafları dönemsel olarak aşılarak istikrarlı ve etkin bir yönetim imkânı yakalanmıştır.” ifadesi yer aldı.
Ancak mevcut sistemin yetki, görev ve sorumluluk paylaşımında pek çok muğlaklıklar barındırdığı ileri sürülen Ahmet Davutoğlu imzalı hükümet programında şunlar kaydedildi: “Siyasal sistemin şümullü bir yaklaşımla yeniden düzenlenmesini zorunlu kılmaktadır. Özellikle 12 Eylül ve 28 Şubat darbeleriyle çok daha sorunlu hale gelen cari sistemin demokratikleştirilmesi kaçınılmazdır. Siyasal sistem arayışının yaslanacağı zemin, kuşkusuz demokratik bir anayasal zemin olacaktır.
‘VESAYETÇİ BİR ŞEKİLDE KURGULANARAK DEMOKRATİK DOĞASINDAN KOPARILMIŞ PARLAMENTER SİSTEM…’
AK Parti olarak, demokratik bir perspektifle yapılandırıldığında, parlamenter sistem ile başkanlık sistemi arasında demokrasiye uyum açısından bir fark bulunmadığı kanaatindeyiz. Nitekim her iki sistemin de olumlu örneklerine rastlanabileceği gibi olum- suz örneklerine de rastlanabilir. Ancak bir yandan vesayetçi bir şekilde kurgulanarak demokratik doğasından koparılmış parlamenter sistemin yol açtığı siyasal istikrarsızlıklar, öte yandan Yeni Türkiye vizyonumuzun ihtiyaç duyduğu etkin ve dinamik yönetim dolayısıyla, başkanlık sisteminin daha uygun bir yönetim modeli olduğuna inanıyoruz.
‘BAŞKANLIK SİSTEMİNİN TÜRKİYE’NİN SİYASAL TECRÜBESİNE DAHA UYGUN OLDUĞUNA İNANIYORUZ’
Milletimizin teveccühüyle hazırlayacağımız özgürlükçü ve insan odaklı yeni Anayasa ile seçimlerin istikrar üretebildiği, yasama ve yürütmenin müstakil olarak etkin olduğu, güçler ayrılığının tahkim edildiği, demokratik denge ve kontrol mekanizmalarının öngörüldüğü, toplumsal farklılıkların siyasal temsilinin sağlandığı, ademi merkeziyetçi bir idare sisteminin güçlendirildiği, karar alma süreçlerinin hızlandığı yeni bir siyasal sisteme geçebiliriz. Bu unsurlarıyla başkanlık sisteminin, Türkiye’nin siyasal tecrübesine ve gelecek vizyonuna daha uygun olduğuna inanıyoruz.”
CİHAN
Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan 64. Hükümet Programında 'başkanlık' konusundaki görüşlerine de yer verildi. ‘Yönetim Modeli ve Başkanlık Sistemi’ başlığında yer alan iki sayfalık bölümde özetle hükümetin Türkiye için başkanlık sisteminin uygun olduğuna olan inancı dile getirildi. Programda “1960 askeri darbesi sonrasında, bürokrasinin siyaset üzerinde vesayet kurmasını kurumsallaştırmak üzere kurgulanan mevcut sistem, parlamenter sistem olarak takdim edilse de, parlamenter sistemin asgari demokratik gereklerini karşılamaktan uzaktır. AK Parti Hükûmetleri döneminde, hayata geçirilen demokratik reformlar, vesayete karşı mü- cadelede elde edilen kazanımlar ve Meclis'te sağlanan güçlü temsil sayesinde, mevcut sistemin zaafları dönemsel olarak aşılarak istikrarlı ve etkin bir yönetim imkânı yakalanmıştır.” ifadesi yer aldı.
Ancak mevcut sistemin yetki, görev ve sorumluluk paylaşımında pek çok muğlaklıklar barındırdığı ileri sürülen Ahmet Davutoğlu imzalı hükümet programında şunlar kaydedildi: “Siyasal sistemin şümullü bir yaklaşımla yeniden düzenlenmesini zorunlu kılmaktadır. Özellikle 12 Eylül ve 28 Şubat darbeleriyle çok daha sorunlu hale gelen cari sistemin demokratikleştirilmesi kaçınılmazdır. Siyasal sistem arayışının yaslanacağı zemin, kuşkusuz demokratik bir anayasal zemin olacaktır.
‘VESAYETÇİ BİR ŞEKİLDE KURGULANARAK DEMOKRATİK DOĞASINDAN KOPARILMIŞ PARLAMENTER SİSTEM…’
AK Parti olarak, demokratik bir perspektifle yapılandırıldığında, parlamenter sistem ile başkanlık sistemi arasında demokrasiye uyum açısından bir fark bulunmadığı kanaatindeyiz. Nitekim her iki sistemin de olumlu örneklerine rastlanabileceği gibi olum- suz örneklerine de rastlanabilir. Ancak bir yandan vesayetçi bir şekilde kurgulanarak demokratik doğasından koparılmış parlamenter sistemin yol açtığı siyasal istikrarsızlıklar, öte yandan Yeni Türkiye vizyonumuzun ihtiyaç duyduğu etkin ve dinamik yönetim dolayısıyla, başkanlık sisteminin daha uygun bir yönetim modeli olduğuna inanıyoruz.
‘BAŞKANLIK SİSTEMİNİN TÜRKİYE’NİN SİYASAL TECRÜBESİNE DAHA UYGUN OLDUĞUNA İNANIYORUZ’
Milletimizin teveccühüyle hazırlayacağımız özgürlükçü ve insan odaklı yeni Anayasa ile seçimlerin istikrar üretebildiği, yasama ve yürütmenin müstakil olarak etkin olduğu, güçler ayrılığının tahkim edildiği, demokratik denge ve kontrol mekanizmalarının öngörüldüğü, toplumsal farklılıkların siyasal temsilinin sağlandığı, ademi merkeziyetçi bir idare sisteminin güçlendirildiği, karar alma süreçlerinin hızlandığı yeni bir siyasal sisteme geçebiliriz. Bu unsurlarıyla başkanlık sisteminin, Türkiye’nin siyasal tecrübesine ve gelecek vizyonuna daha uygun olduğuna inanıyoruz.”
CİHAN