Meral Akşener: İrtibatım Olsaydı Gururla Söylerdim
MHP’de olağanüstü kurultay isteyen Meral Akşener, Hürriyet’ten Ahmet Hakan’a konuştu. Bahçeli’nin, Meral Akşener’i ima ederek ‘Gülen Hareketi’nin adayıdır’ demesine Akşener’in cevabı “Fethullah Gülen de dahil herhangi bir dini cemaat ya da tarikatla bir irtibatım yok. Olsaydı gururla söylerdim”
@mersinhaber 'i takip et
MHP’de olağanüstü kurultay isteyen Meral Akşener, Hürriyet’ten Ahmet Hakan’a konuştu. Bahçeli’nin, Meral Akşener’i ima ederek ‘Gülen Hareketi’nin adayıdır’ demesine Akşener’in cevabı “Fethullah Gülen de dahil herhangi bir dini cemaat ya da tarikatla bir irtibatım yok. Olsaydı gururla söylerdim”
Hürriyet gazetesinde Ahmet Hakan’ın Meral Akşener ile tam sayfa röportajı yayınlandı.
İşte O Röportaj;
Mağlubiyetin sorumluluğunu üstlenmeli
Haftanın konuğu MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener
DEVLET Bahçeli, uzun bir süre size karşı çok olumsuz bir tutum aldı. Neden?
MERAL AKŞENER: Bizim sistemde potansiyel olarak yarının rakibi olarak görülen kişilerle ilgili olarak mutlaka tedbir alınır. Benimle ilgili de durum böyle oldu. Benimle ilgili tedbir süreci Cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde başladı.
*
Neden? Ne oldu ki Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde?
MERAL AKŞENER: Bütün kamuoyu araştırmaları, Cumhurbaşkanlığı için MHP ile CHP’nin ayrı ayrı aday göstermesi ve benim de MHP adayı olmam durumunda kesinlikle ikinci tura kalabileceğimi gösteriyordu. Eğer böyle bir durum olsaydı yüzde 50.5/yüzde 49.5 gibi bir sonuçla ya benim ya da Sayın Erdoğan’ın seçilebileceği kanaati oluşmuştu. Araştırmalar bunu söylüyordu. İşte bu durum ortaya çıkınca Sayın Bahçeli, “çatı aday” formülünü ortaya attı. Ve Ekmeleddin İhsanoğlu iki partinin ortak adayı oldu.
Peki sonra?
MERAL AKŞENER: İhsanoğlu seçilemedi. Geldik 7 Haziran’a… Bahçeli, beni aday gösterdi. Halkla bütünleşmeyi seven bir taban politikacısı olarak çok ciddi bir çalışma yaptım bölgemde. Diğer aday arkadaşların ve teşkilatların katkılarıyla yüz güldüren, utandırmayacak bir sonuç aldık.
*
Peki ama sorun nerede çıktı?
MERAL AKŞENER: Basın-yayın kuruluşlarını iyi değerlendirmiş olmam, bir problem yarattı.
*
Nasıl yani?
MERAL AKŞENER: ‘Niçin bu kadar basın-yayın kuruluşlarında siz göründünüz kardeşim’ dendi.
*
Sonra?
MERAL AKŞENER: Sonra Sayın Bahçeli, seçim boyunca yapmadığı ziyaretleri yapmaya karar verdi ve birden Hürriyet gazetesinin Ankara bürosunu ziyaret etti. Orada Hürriyet Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek ve arkadaşları, Sayın Bahçeli’ye “Meral Akşener Meclis başkan adayınız olacak mı?” diye sorunca… Bahçeli “Hep Meral Akşener, hep Meral Akşener derseniz… Kendisini çizerim” dedi.
*
Kamuoyunda Devlet Bahçeli’nin size yönelik ilk çıkışı bu oldu, değil mi?
MERAL AKŞENER: Evet. Arkasından başka gazeteleri ziyaretinde de bu çıkışı tekrarladı.
*
Ama sonra Meclis Genel Kurulu’nda Bahçeli, sizi yanına davet etti. Birlikte fotoğraf verdiniz. Bu neydi?
MERAL AKŞENER: Hiç bilmiyorum. Beni yanına çağırdı. Ben de davete icabet ettim. Oturduk. Günlük konulardan bahsettik. Mayınlı alana giren tek bir kelimemiz bile olmadı.
Bahçeli, gönül almak istemiş olabilir mi?
MERAL AKŞENER: Belki öyle yapmak istemiştir ama sadece havadan sudan diyebileceğim konulardan bahsettik.
*
Sonra 1 Kasım geldi. Ve Bahçeli, sizi aday yapmadı ve “Hanımefendi bu dönem biraz dinlenecek” dedi. Neden böyle bir çıkış yapmış olabilir?
MERAL AKŞENER: Onu bilmiyorum. Herhalde benim 7 Haziran seçiminde gösterdiğim performans, kendilerine biraz fazla gelmiş olabilir. Sayın Bahçeli, benim yaşça büyüğümdür. Türk töresinde büyüklerin sözü dinlenir. Ama ben birazcık törenin dışına çıktım. Seçim döneminde çalıştım, partim için gayretim oldu. Üzgünüm, “Hanımefendi dinlenecek” sözünü, birazcık çiğnedim.
*
Ama şimdi o sözü birazcık değil tamamen çiğniyorsunuz.
MERAL AKŞENER: Evet. Ama 1 Kasım’da aldığımız netice ortada. Yüzde 11.9.
*
Bu mudur sizi harekete geçiren?
MERAL AKŞENER: Evet, budur. Çünkü bu açık başarısızlıktır. 40 milletvekilini kaybetmiş, 40 milletvekili kalmış bir MHP… HDP’nin yan tarafında tek sıraya sıkışmış bir MHP… Bunun sorumluluğunun alınması lazım. Eğer bir tek kişi çıkıp da “Hanımefendi biraz dinlenecek”, “Onu ben aday yapmadım”, “Şu kişiyi partiden attım”, “Bu kişiyi atmadım” gibi sözler söylüyorsa bunun sorumluluğunu alacak. Almak zorunda. Yetkileri sonsuz kullanacaksınız ama iş sorumluluğu üstlenmeye gelince kaçacaksınız. Bu olmaz.
KİMDİR
-RUMELİ göçmeni bir aileden geliyor. İzmit’in Gündoğdu köyünden.
-1956 doğumlu.
-Bir oğlu var. Adı Fatih.
-Bir torunu var. Adı Pars. Pars, henüz 13 günlük bir bebek.
-“Git torununu sev, ne işin var liderlikte” diyenlere “Babaanneyim ama genç bir babaanne” diye cevap veriyor.
-Eşi makine mühendisi… Kocaeli’nde küçük bir işletmesi var.
-28 Şubat döneminde İçişleri Bakanı idi… Generallere karşı verdiği mücadeleyle gündeme geldi.
Bahçeli beni hayal kırıklığına uğrattı
SİZ, Koray Aydın, Sinan Oğan… Anti-Bahçeli bir cephe mi oluşturuyorsunuz?
MERAL AKŞENER:
Hayır. İşbirliği içinde rekabet yapıyoruz. Savaşa gitmiyoruz, demokratik hakkımızı kullanmak üzere yola çıktık.
Devlet Bahçeli’den nefret ediyor musunuz?
MERAL AKŞENER: Hayır.
Ne hissediyorsunuz Bahçeli’ye karşı?
MERAL AKŞENER: İnsani olarak hiçbir olumsuz duygum yok. Ancak bir konuda hayal kırıklığına uğradım: Ben Bahçeli’nin yüzde 11.9’u gördüğü anda derhal olağanüstü kurultayı toplayacağını düşünmüştüm. Bahçeli’yi kafamda öyle tarif etmiştim. Yanıldım.
Beni bilenler bilir, çok lezzetli kavga ederim
“HEP Meral, hep Meral… Böyle giderse ismini çizerim” ya da “Hanımefendi biraz dinlenecek” gibi sözlere muhatap oldunuz. Ama sizden tek bir kelimelik bile itiraz gelmedi. Apaçık haksızlığa maruz kalıyorsunuz ama bunu içinize atıyorsunuz ve sindiriyorsunuz. “Sen kendi hakkını savunmadın, şimdi genel başkan olup hem partinin hem de Türkiye’nin hakkını nasıl savunacaksın” denirse… Cevabınız ne olacak?
MERAL AKŞENER: Ben politikaya bugün başlayan bir kişi olsaydım, bu soru çok haklı bir soru olabilirdi. Ama ben 22 yıldır aktif siyaset yapıyorum ve bu süreç içinde kimlere karşı ne tür kavgalar verdiğimi herkes bilir. Söz konusu kavgaysa… Çok lezzetli kavga ederim.
*
Madem öyle neden Bahçeli’ye karşı kavga vermediniz?
MERAL AKŞENER: Benim yaptığım kavgaların hiçbirinin öznesi Meral Akşener değildi. Eğer Bahçeli’ye karşı bir kavgaya girişseydim özne Meral Akşener olacaktı. Bunu istemedim. Ben kendi adıma kavgaya girmem.
*
Başka bir neden var mı?
MERAL AKŞENER: Var. En önemli neden partimizin yıpranmaması… Yokluklar içinde mücadele eden arkadaşlarımızın emeklerine saygı duydum. Bir vebal gördüm bu noktada. Sadece “Genel Başkan’ın takdiridir, yorum yapmayacağım” demekle yetindim.
Erkek gibi kadın değil, kadın gibi kadınım
MHP için “erkek partisi” deniyor, ardından da ekleniyor: “Meral Akşener iyi hoş ama böyle bir erkek partisi, bir kadın olarak onu genel başkan yapmaz”. Ne diyorsunuz bu yaklaşıma?
MERAL AKŞENER: İdeolojik hareketlerde kadın-erkek eşittir. Çünkü orada cinsiyet üzerinden değil, dava üzerinden tanımlama yapılır. Bizim hareketimizde de tanımlama hiçbir zaman cinsiyet üzerinden olmamış, dava üzerinden olmuştur.
*
Peki o zaman “erkek partisi” tanımı nereden çıkıyor?
MERAL AKŞENER: Kendinizin rakipleriniz tarafından tarif edilmesine müsaade ederseniz, sonuçta “erkek partisi” diye bir söz söylenir ve bu üzerinize yapışır.
*
Peki siz kendinizi “kadın” kimliği üzerinden mi tanımlıyorsunuz?
MERAL AKŞENER: Ben bir kadınım. Babaanneyim, anneyim, eşim. Kadın olmanın avantajlarını da zorluklarını da yaşıyorum. Bu başka bir şey… Ama ben kadın kimliği üzerinden tanımlanmayı reddederim. Ben 22 yıldır ayakta kalmış bir politikacıyım. Cinsiyet üzerinden tarif, kadınlara haksızlıktır.
*
Teşkilatlarınızdan “kadından genel başkan olmaz” yaklaşımı
geliyor mu?
MERAL AKŞENER: Hayır, asla! Hatta tam tersi… Teşkilatlardan bana gelen mesaj şu: “Ne duruyorsun, ortaya çıksana… Bugün değilse ne zaman” diyorlar. Kadın olmamın, tecrübeli olmamın bir avantaj olduğunu söylüyorlar.
*
Sizin için “erkek gibi kadın” denmesi, sizi rahatsız eder mi?
MERAL AKŞENER:
Eder tabii…
*
Neden?
MERAL AKŞENER: Kadın gibi kadın nasıl olur ki? Bu ayrımcılıktır. Kadınlar acıya daha dayanıklıdır. Hem psikolojik olarak hem de bedensel olarak. Doğuruyoruz biz. Fiziksel güç erkeklerde olabilir ama direnç ve hayatta kalma güdüsü kadınlarda daha güçlü. O nedenle bana “erkek gibi kadın” demeseler daha iyi olur.
Değişim bir tercih değil, bir mecburiyet oldu
ZORLU bir süreç sizi bekliyor. Önce olağanüstü kurultayın toplanmasını sağlamanız gerekiyor değil mi?
MERAL AKŞENER: Evet. Çünkü bizim tüzüğe göre olağanüstü kurultaylarımız seçimli olamıyor. Biz olağanüstü kurultayı toplayacağız, orada tüzük değişikliği yaparak seçimli kurultaya gideceğiz.
*
Kaç imza gerekiyor olağanüstü kurultay için?
MERAL AKŞENER: Olağanüstü kurultay için beşte
bir imza… Tüzüğü değiştirmek
için yarıdan bir fazla.
*
Başka adaylar var partinizde… Koray Aydın, Sinan Oğan gibi… Olağanüstü kurultay için işbirliği yapıyor musunuz bu isimlerle?
MERAL AKŞENER: Hepimizin önceliği aynı: Olağanüstü kurultay. Aynı hukuki metin üzerinden hem Sayın Aydın hem Sayın Oğan hem de ben delegelerimizden imza topluyoruz.
*
Umutlu musunuz?
MERAL AKŞENER: Çok umutluyum. Partimizin iradesi delegelerimize emanet edilmiştir. Delegelerimiz bunu çok iyi bilirler. Emaneti özenle korurlar. Bizim yaptığımız bir parti içi muhalefet değildir. Bu bir tercih değil, bir mecburiyet oldu hepimiz için.
Cemaat’in adayı mı?
MHP Lideri Devlet Bahçeli, dün yaptığı açıklamada Meral Akşener’i ima ederek “Gülen Hareketi’nin adayıdır” dedi.
Akşener’e sordum: “Siz Cemaat’in adayı mısınız?” Verdiği yanıt kısa ve netti:
“Fethullah Gülen de dahil herhangi bir dini cemaat ya da tarikatla bir irtibatım yok. Olsaydı gururla söylerdim. Bunlar yalan ve iftira. Ayrıca benim için “ABD’ye gitti” falan deniyor. O ülkeye gitmiş de değilim.”
Talimat verip tekmil alarak parti yönetilemez
“MHP’nin sorunu nedir” sorusuna şu yanıtı veriyor Meral Akşener:
-Türkiye’de yüzde 70/yüzde 30 seçmen ayrışması var. MHP hem yüzde 70’den hem de yüzde 30’dan oy alabilecek yegâne parti. MHP bu potansiyelini doğru dürüst değerlendiremiyor.
*
-Bizde problem şu: Çok dikey bir hiyerarşi var partide… Ta, fi tarihinden kalma “teşkilatlara talimat verilir, tekmil alınır” türü bir dikey hiyerarşi. Oysa ortak aklın öne çıkarıldığı yatay ilişkiye geçmemiz lazım bizim. İstişare mekanizmasını çalıştırarak teşkilatlarımız üzerinden doğru bilgilere ulaşmamız gerekir.