Kılıçdaroğlu'ndan 'namussuz siyaset' gafı!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Mersin’in Mut ilçesindeki mitinginde Cumhuriyet alanını dolduran kalabalığa hitap etti. Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada bir gafa imza atarak, "Bu ülkede dürüst siyaset eksik, namussuz siyaset eksik" dedi.!
@mersinhaber 'i takip et
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleştirilecek Genel Seçimler öncesinde Mersin’in Mut ilçesinde halka hitap etti. Seçim aracının üzerine çıkarken “Başbakan Kılıçdaroğlu” sloganlarıyla karşılanan Kılıçdaroğlu, "Türkiye Hollanda’dan defalarca büyük. Bizim tarım ürünü ihracatımız 12 milyon dolar şimdi hep beraber düşünelim. Konya’dan küçük bir devlet 120 milyar dolar tarım ürünü ihraç ederken, Türkiye neden 12 milyar dolarlık ihraç ediyor. Ne eksiğimiz var. Çiftçi mi eksik var, gençler mi eksik var, toprak mı eksik var, güneş mi eksik daha fazla, yağmur mu eksik var, bereketi var, neyimiz eksik bir şey eksik değerli Mutlular; dürüst siyaset eksik namussuz siyaset eksik" dedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Ülkenin hangi şartlarda olduğunu siz de biliyorsunuz ben de biliyorum. 13 yıldır bir iktidarla tanıştık. 2002'de doğan çocuk 13 yaşında. 13 yıldır bu ülkenin hangi derdini çözdüler. Hangi derdine çare buldular. Çiftçi, esnaf, emekli mi memnun kimse hayatından memnun değil. Ben kimin hayatından memnun olduğunu biliyorum. Hortumcular hayatından çok memnun. O zaman 7 Haziran'da sandığa gidin yeni bir tarih yazacağız. Yeniden Türkiye Cumhuriyeti'ni bölgesini ve dünyanın onurlu bir ülkesi haline getireceğiz. Dış ve iç politika bu haliyle gitmez yürümez. Size diyorlar ki hükümet değişirse istikrar bozulurmuş memlekette istikrar mı kaldı Allah aşkına. Bu ülkede 2 milyon Suriyeli var hangi istikrardan bahsediyorlar” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: "Çiftçi ürettiğinin karşılığını alamıyor. Alın terinin karşılığını alamıyor. Dolar nerelere çıktı hangi istikrardan bahsediyorsunuz? Benim sorumluluğum kadar sizlerin de sorumluluğu var. O zaman 7 Haziran'da sandığa giderken yanınıza geçen seçimlerde CHP'ye oy vermemiş bir vatandaşımızı alacaksınız onu ikna edeceksiniz. Diyeceksiniz ki yaşanacak bir Türkiye istiyoruz. Her evde huzur istiyoruz. İşsizlik istemiyoruz deyip oy isteyeceksiniz. Yıllar yılı uğraştık, didindik, düşünün ulusal kurtuluş savaşından bu yana dedelerimiz bize güzel bir Türkiye bıraktı, yaşanacak bir Türkiye bıraktı. Bugün televizyonu açmaktan korkuyoruz acaba ne olacak diye. Gazeteleri okumaktan korkuyoruz acaba dün bir şeyler oldu mu diye. Yeni, huzurlu bir Türkiye’yi inşa etmek zorundayız. Siyaset huzur ve saat gibi çalışan bir devlet mekanizmasını hayata geçirmektir, siyaset budur. Onların siyaseti ile benim siyasetim arasında Ağrı Dağı kadar fark var. Onlar ceplerini doldururlar ben vatandaşın cebi dolsun diye mücadele ederim."
"REFAHI TOPLUMA YAYACAĞIZ"
Refahın topluma yayılacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Yaşanacak Türkiye’yi nasıl yapacağız bunun formülü bende. Refahı tabana yayacağız. Ülke kalkınıyor, büyüyorsa, vatandaşın da cebi para görmesi lazım. Çiftçinin, esnafın memnun olması lazım. Biri yer biri bakarsa ne olur kıyamet ondan kopar. Biz de diyoruz ki herkes nasiplensin büyümeden kalkınmadan. Huzursuzluk olmasın bu ülkede. Huzur içinde yaşayalım" dedi.
"EMEKLİYE İKİ BAYRAM İKRAMİYE"
Emekliye iki bayramda emekli ikramiyesi vereceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Refahın topluma yayılmadığı, refahın tabana yayılmadığı bir toplumda barış ve huzur olmaz. Herkesin büyümeden, kalkınmadan hak ettiği geliri aldığı düzendir. Ramazan ve Kurban Bayramı'nda emeklilere birer maaş ikramiye vereceğim dedim. Söz verdim söz namus sözüdür. Birer maaş ikramiye vereceğim. Kıyameti koparıyorlar, birer maaş ikramiye nasıl verirsin diyorlar. Ben mütevazı bir insanım. Benim yatlarım, katlarım falan yok. 7 çocuklu bir aileden geliyorum. Birde utanmadan, parayı nereden bulacaksın diyorlar. Sen kaçak sarayına para bulurken, konu emekli olunca mı kaynak soruluyor. Bu ülkede 11 milyon emekli var. Bir fire istemiyorum. Vakti gelenler emekli oldular, insan gibi yaşamak, alışveriş yapmak istiyorlar. Bayramı huzur içerisinde geçirmek istiyorlar. İlk Ramazan Bayramı’nda kaynak nasıl bulunurmuş onlara göstereceğim" şeklinde konuştu.
Alın teriyle para kazananın hakkını yedirmeden vereceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Benim size sözüm var. Ben kul hakkı yemem, kul hakkı da yedirtmem. 17 milyon yoksulumuz var. Aylık geliri 200 liranın altında demektir. Ben Ankara’da vicdan var mı yok mu sormak isterim. 200 lira ile aile nasıl geçiniyor. Asgari ücreti bin 500 lira yapacağım dedim. Maliye Bakanı diyor ki; 'asgari ücretin bin 500 lira olması işçiye zulüm' diyor. Ne zulmü olacak bin 500 lirayla bırak asgari ücretli nefes alsın. Bu asgari ücretten vergi de almayacağım" dedi.
Mazotun 1,5 lira olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Elmas, yakut ve pırlantada ÖTV yok, ancak mazotta ÖTV var. Çiftçi üretiyor, alın teri döküyor. Ne yapsa çiftçi zarar ediyor. Çiftçi için mazotu 1.5 lira yapacağız dedik. Çiftçi üretecek. Satacak ve kazanacak. Esnaf kazanacak. Dünyanın en pahalı mazotu Türkiye’dedir. Eğer bir iktidar partisinden milletvekili adayı görürseniz ona şu soruyu sorun. Dünya enerji ajansının raporuna göre Türkiye’de en pahalı yakıt var. Ona da itiraz ediyorlar. Ben eski maliyeciyim. Vergi, bütçe nedir bilirim. Nasıl harcanır bilirim. Kul hakkı yemenin ne olduğunu bilirim. Nasıl olacak diyorlar. Sen yatlara mazotu 1.21 kuruşa verirken biz kaynak sorduk mu. Yata binenler tarlamı sürmeye gidiyorlar. 1.50 kuruşa çiftçiye yakıt vereceğiz. Elmas, yakut, pırlanta ve inci bunlarda ÖTV nasıl yoksa çiftçinin mazotunda da olmayacak” diye konuştu.
Konuşmasının sonunda halkı selamlayan Kılıçdaroğlu, Mut ilçesinden ayrılarak Karaman'a gitti.
HASAN ÇETİN