Bahçeli 'Madem Cumhurbaşkanlığı çöktüyse...'!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin, "Madem Cumhurbaşkanlığı çöktüyse, Erdoğan bu makamda niçin oturmaktadır? Çöken bir makamı kullanarak AKP'ye siyasi destek içerikli açılış ve temel atma törenlerine ne hakla, hangi yetkiyle katılabilmektedir?" dedi.!
@mersinhaber 'i takip et
MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin seçim beyannamesini Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen programda açıkladı. 256 sayfalık beyannamede öne çıkan başlık ekonomi oldu. Seçim vaatlerine geçmeden önce başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin konuşan Bahçeli, mazisi 92 yılı bulan devlet sisteminin lağvedilmek istendiğini belirtti. Bahçeli, başkanlık sistemine yönelik, "Erdoğan 30 Nisan günü Bilkent Üniversitesi'nde düzenlenen bir sempozyumda inanılması kolay olmayan sözlere imza atmıştır. Ve 10 Ağustos 2014 tarihinde Cumhurbaşkanlığı'nın çöktüğünü iddia etmiştir. Biz zannediyorduk ki, Türk milleti bu tarihte Cumhurbaşkanı seçmiştir. Fakat bu şahsa göre Cumhurbaşkanı seçilmemiş, çökertilmiştir. Madem Cumhurbaşkanlığı çöktüyse Erdoğan bu makamda niçin oturmaktadır? Çöken bir makamı kullanarak AKP'ye siyasi destek içerikli açılış ve temel atma törenlerine ne hakla, hangi yetkiyle katılabilmektedir? Cumhurbaşkanlığını rejim muhafızlığı olarak lanse eden Erdoğan, başkanlık makyajlı hangi rezil rejimi Türkiye için ve tek başına planlamaktadır? 10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı çöktü demek, bir defa aziz milletimizin verdiği ruhsat ve göreve ihanettir" ifadelerini kullandı.
"ÇÖKEN CUMHURBAŞKANLIĞI DEĞİL ERDOĞAN'DIR"
"O zaman çöken Cumhurbaşkanlığı değil, Erdoğan’dır" diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Çürüyen Cumhuriyet'in mirası Cumhurbaşkanlığı değil, Erdoğan'ın bizatihi kendisidir. Ve Erdoğan vatana ihanet suçunu çoktan işlemiş, sicilinde beyaz nokta kalmamıştır. Erdoğan ülkenin ve milletin geleceğini düşünen herkesin yeni anayasa ve başkanlık sistemini desteklemesini istemektedir. Ankara otobüs ve minibüsçü esnafı buluşmasında ise şu çirkin benzetmeleri pervasızca yapabilmiştir: 'Artık bu arabayla devam edemeyiz. Motoru tekleyen kaportası dökülen bu arabayla yolumuza devam edemeyiz. Araba 'beni değiştir' diye bağırıyor. Onun için 7 Haziran seçimleri Türkiye için en yakın akaryakıt istasyonu vaziyeti görecek.' Türkiye Cumhuriyeti dört lastik üzerinde ilerleyen bir araba değildir. Türkiye Cumhuriyeti aziz şehitlerimizin kanı üzerinde vücut bulmuş, Milli Mücadele kahramanlarının emekleriyle kazanılmış ve ilelebet payidar kalacak fazilet harikasıdır. Eksiği vardır, reforma ihtiyaç duymaktadır ama asla modası geçmiş bir vitrin süsü, hurdaya ayrılacak külüstür bir araç değildir. Erdoğan kaportası dökük, şanzımanı kırık araba arıyorsa yıllardır içinde seyahat ettiği kanlı ve vahşi küresel tasarım ve işbirlikçiliğe başını çevirmelidir. Emperyalizme kule nöbetçiliği, küresel operasyonlara ileri karakolluk yapan müstevli kalıntıları, Türkiye'nin hükmü şahsiyetini, milletimizin tüm tarihsel miras ve emanetlerini açıktan hedef almışlardır. Tahakküm arzuları, sınırsız yetki arayışları, tek adamlık hevesleri demokrasiyi kösteklemiş, milli iradeyi köreltmiştir. Çok ciddi, çok çetin, çok bilinmeyenli bir bunalım döngüsü kapımızdadır. AKP hükümeti ve Erdoğan'ın kişisel kariyer hırsı Türkiye'yi temellerinden sarsmakla meşguldür".
"BAŞBAKAN YOK HÜKMÜNDEDİR"
Milletin tercih ve teveccühünü yanlış yorumlayan, tersten okuyan AK Parti'nin milli varlığı yaralamakla ve yarmakla uğraştığını savunan Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığının yanında her görevi kendisine hak gören, her şeye karışan, her gün fitne ve dedikodu yayan Erdoğan Türkiyeyi adım adım yıkıma götürmektedir. Başbakan Davutoğlu ise yok hükmündedir. Ve taşıdığı siyasi sorumluluğun tamamen hilafına hareket eden aciz, silik ve müflis bir görüntüdedir. Erdoğan devletin işleyişini felç etmiş, hukukun üstünlüğünü mahvetmiştir. Defalarca Anayasa suçu işlemiş, sayısız kereler görevini kötüye kullanmış ve savsaklamıştır. Erdoğan artık geri dönülemez bir yola girmiştir. Bu yolun sonunda ya bölünmüş, parçalanmış, paylaşılmış korku devletini kurarak seçilmiş tiran olacak, ya da hukukun devreye girmesiyle vatana ihanetten Yüce Divanı boylayacaktır. Bize göre başka bir seçenek, başka bir alternatif kalmamıştır. Erdoğan boş konuşmakta, milletimizin saf ve temiz duygularını siyasi hesaplarına alet etmektedir" dedi.
"TÜRKİYE'NİN DEĞİŞTİRECEK GÖMLEĞİ YOK"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık sistemine yönelik, "Şu anda bize giydiğimiz gömlek dar geliyor. Bu vücut artık bu gömleğe tahammül edemiyor. Bize bundan sonra yakışacak gömlek yeni bir idari yapılanmadır, bu da başkanlık sistemidir" yönündeki sözlerini hatırlatan Bahçeli, "Erdoğan'ın gömlek değiştirme konusundaki maharet ve becerisi dillere destandır. Tavsiyemiz gömleği dar geliyorsa ya diyet yapmalı ya da kaderine razı olmalıdır. Biz Erdoğan'ın nasıl bir gömlek düşlediğini biliyoruz. Biz Erdoğan'ın elinin altında bulunan gömleğin arka yüzünde ABD, ön yüzünde AB, iki yanında PKK ve İmralı canisinin yazılı olduğunun da farkındayız. Türkiye'nin değiştirecek gömleği yoktur. Çünkü üzerimizdeki gömlekte şehitlerimizin çıkmayacak kan izi vardır. Erdoğan bu sistemle yolumuza devam edemeyiz demektedir. Buna göre sistem arıza vermekte, teklemekte, patinaj yapmaktadır. Hızlı karar alma ve hızlı uygulamaya imkan verecek sistem isteyen Erdoğan, 12 yıl boyunca yavaş mı kalmıştır? Parlamenter sistemde neyi istemiştir de yapamamış, neleri hedeflemiştir de başaramamıştır?" ifadelerini kullandı.