Zonguldak'ta 1 MAYıs Coşkusu
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Türk-İş tarafından Zonguldak’ta kutlanıyor. Binlerce sendika üyesi TIR Parkı kavşağından başlayan yürüyüşü Madenci Anıtı önünde sonlandırdı. Alanda 1 Mayıs kutlamaları başladı.
@mersinhaber 'i takip et
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Türk-İş tarafından Zonguldak’ta kutlanıyor. Binlerce sendika üyesi TIR Parkı kavşağından başlayan yürüyüşü Madenci Anıtı önünde sonlandırdı. Alanda 1 Mayıs kutlamaları başladı.
Türk-İş’in 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü madenin ve emeğin başkenti olan Zonguldak’ta kutlama kararı almasının ardından hazırlıklarda sona gelindi. Sabah erken saatlerde TIR Parkı kavşağında buluşan çok sayıda sendika üyesi yürüyüşe geçerek Madenci Anıtı önüne geldi.
Zonguldak Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler de kutlamalar çerçevesinde geniş güvenlik önlemlerini sürdürüyor.
ATALAY’DAN “MEMLEKET İSTERİM” ŞİİRİ
Alandaki katılımcılara karanfil atan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, kürsüye başındaki sarı madenci baretiyle ve Zonguldak Kömürspor atkısıyla çıktı. Atalay, konuşmasına Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Memleket İsterim” şiirini okuyarak başladı.
Atalay, “Bundan 1 ay önce Türk-İş Başkanlar Kurulu bir karar aldı. Bu sene 1 Mayıs’ı Zonguldak’ta kutlama kararı aldı. Başkanlar Kurulu’na teşekkür ediyorum, öyle isabetli bir karar verdik ki bugün bir daha Zonguldak’ın Türk-İş’e, Türk-İş’in de Zonguldak’a ihtiyacı olduğunu anladık. Bu alanda işçi sendikaları, memur sendikaları, belediye başkanları, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, dernek ve oda temsilcileri, tüm Zonguldak hoşgeldiniz. Bugün niye mi buradayız? 13 Mayıs’ta Soma’da, 28 Ekim’de Ermenek’te 330 kardeşimiz iş cinayetine kurban gitti” diye konuştu.
“MADEN YOKSA ZONGULDAK DA YOK”
Zonguldak’ın maden havzasında geçmişten bu güne 5 bine yakın maden şehidi verdiğini hatırlatan Atalay, “Bu bölge 5 bin maden şehidi verdi. Onun için buradayız. Bu bölge madenle anılıyor, bu bölge maden yoksa Zonguldak yok, onun için buradayız. Buradan Türkiye’ye ve Ankara’ya sesleniyorum, bu ocaklarda 15 bin kişi çalışması gerekiyor. Maalesef şu anda 9 bin kişi çalışıyor. Bu vilayetin 5 bin kişiye ihtiyacı var. 2006’da, 2009’da işe girip 8 ay çalışan kardeşlerimiz var. Onların kadroya girmesi için buradayız. Her kardeşimin madenle bir bağı var. Bu bölgede 5 bin maden şehidinin torunları var. Ülkeyi yönetenler Zonguldak’a ve Türk-İş’e, Maden-İş’e kulak vermelidir. Buradaki sıkıntıları ve problemleri bir an evvel yerine getirmelidir. 7 Haziran’da seçim var. 50 milyonun taleplerine bu ülkeyi yönetenler kulak vermelidir. Yoksa işçinin, çiftçinin, memurun dediğini yerine getirmeyeni alaşağı ederiz” dedi.
“HER GÜN 3 İŞÇİ İŞ CİNAYETİNE KURBAN GİDİYOR”
64 yıldır işçinin, mazlumdan ve emekçiden yana olduklarını ifade eden Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Her gün 3 işçi iş cinayetine kurban gidiyor. Bunların yaşanmaması için buradayız. Biz çalışanlar bu ülkede köle düzeninde, asgari ücretle yokluk sınırında yaşamak istemiyoruz. Bu ülkede şekerde, ormanda, madende, demir yollarında, kara yollarında 20 yıldır çalışan geçiciler var. Onların kadroya geçmesi için bu alandayız. Bu ülkede problem sıkıntı hep dar gelirlinin üstünde mi olacak? Bedel ödemekten bıktık, bunlara mani olmak için bu alandayız. Zonguldak, Zonguldak olalı böyle bir kalabalık görmedi. Burada her siyasi görüşten kardeşimiz var. Biz Türk-İş 64 yıldır bu ülkede işçiden, çiftçiden, mazlumdan, mağdurdan ve emekçiden yana olduk. Olmaya da devam edeceğiz. Bu bölgede bir emek ve bir gayret için mücadele ettiler. Nasip şimdiymiş, isabetli bir karar verdik. Bu alandan Türkiye’ye sesleniyorum. Türk-İş bugün İzmir’de, Ankara’da, Afyon’da, Antalya’da, İzmit’te her yerde 1 Mayıs’ı kutluyor. Kimsenin burnu kanamadan, kimseye bir halel gelmeden bu kutlamaların bitmesi gerekiyor. Türk-İş işçinin, çiftçinin ve emeklinin sorununu gündeme getirmekten yanadır” şeklinde konuştu.
“BU ÜLKEDE ÖRGÜTLENME SORUNU VAR”
İzmir Bayraklı ve İstanbul Bakırköy Belediyesi başta olmak üzere sendikalı olmak isteyenlerin engellerle karşılaştığını söyleyen Atalay, “Bu ülkede örgütlenme sorunu var. Örgütlendiğinde İzmir Bayraklı Belediyesi’nde, İstanbul Bakırköy Belediyesi’nde hala işçiler kapının önünde eyleme devam ediyorlar. Kocaeli’nde araç muayene istasyonunda 48 işçi, Kastamonu’da 27 Ocak’tan itibaren devam eden eylemde arkadaşlarımız kapının önünde. Patron Kastamonu’da haber yolluyor, ‘Sendikadan vazgeçin, istediğinizin daha fazlasını vereceğim.’ Bu ülkede patronların istediği olmayacak. Akçeli iş yapanları tutmayın. Görevini yapanları başınızda tutun, görevini yapmayan olursa gönderin gitsin. Haftaya 3 günlük toplantı yapacağız. Arkasında 15-16 Mayıs’ta Zonguldak’ta işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili toplantı yapacağız. Bu bölgede özel ocaklar var. Son TBMM toplantısında madenci için bir yasa çıktı. Madenci 2 gün güneşi görsün istedik. 23 Nisan’da yasa onaylandı, madenci iki gün güneşi görecek. Burada özel ocaklar vardı. Devlet özel ocağı kapatıyor, patron geliyor özel ocağı açıyor. İşçiler ölüyor. O yasa da çıktı” dedi.
“BAL GİBİ İDAMI KONUŞURUM”
Türkiye’de 20 yıldır geçici olarak çalışan işçiler olduğunu hatırlatan Atalay, kadın cinayetlerine de dikkat çekerek “idam” açıklaması yaptı. Atalay, “Benim ülkemde 20 yıldır 5 ay 29 gün çalışan geçici işçiler var. Böyle bir zihniyet olmaz. Böyle bir bakış açısı olmaz. Bir an evvel bunu değiştirmek zorundayız. Olmuyorsa doğruyu yapanları işin başına getirmek durumundayız. Bu ülkede 6 milyona yakın emekli var. Bin liranın altında maaş alıyorlar. Engelliler zor şartlarda yaşıyorlar. Ülkeyi yönetenler bunu düzeltmek durumundadır. Emekliden hala katkı payı almaya devam ediliyor. Ülkeyi yönetenler bu uygulamadan vazgeçmesi gerekiyor. Kadın cinayetleri alabildiğine devam ediyor. En son örneği Özgecan kardeşimizin katledilmesidir. Devlet kendine yapılanla ilgili istediği tasarrufu kullansın ama kişiye göre tasarrufu kullanmasın. 5 yaşındaki çocuğa iğrenç muamele yapılıyor. Sonra da Türk-İş Başkanı idamı konuşur mu? Bal gibi konuşurum. Ülkeyi yönetenler aklını başına almalıdır. Türk-İş kitle örgütleri bunların da takipçisi olmak zorundayız” diye konuştu.
Taşeron uygulamasından vazgeçilmesi gerektiğini ifade eden Atalay, "Taşeron uygulamasından derhal vazgeçilmesi gerekiyor. Taşeron işçisi, ölmek yok, hasta olmak yok, izin yok. Bu sene kamuda sözleşme senesi, 1. ayda 40 bin kişi, 150 bin kişi var. Bu sözleşmeleri seçimden önce bitirmemiz gerekir. Türk-İş Kamu Koordinasyon Kurulu olarak bu sözleşmeleri tamamlamak istiyoruz" dedi.
Atalay, Spor Toto 3. Lig’de mücadele veren Zonguldak Kömürspor’u da unutmayarak, “Zonguldak’taki takım üçüncü ligde, bir takım 3. Lig’de olursa şehir de üçüncü ligde olur. Belediye başkanına ve milletvekillerine sesleniyorum. Bu takım yükselsin” şeklinde konuşmasını tamamladı.
MADENCİNİN LİDERİ SARI BARETLE SAHNEDE
Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ahmet Demirci ise, kürsü konuşmasına 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak başladı. Demirci, sık sık “Geliyor, geliyor madenciler geliyor” sloganlarıyla destek gördü.
Madencinin sesini tüm dünyaya duyuran madencilere teşekkür eden Ahmet Demirci, “Geçtiğimiz yıl Soma ve Ermenek’te yaşadığımız iş cinayetlerinde kaybettiğimiz madenci arkadaşlarımız başta olmak üzere madenlerde kaybettiğimiz tüm işçi arkadaşlarımıza rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum. 1 Mayıs’ı burada kutlama önerisini kabul eden Türk-İş’e teşekkür ediyorum. Zonguldak taşkömürü havzası Türkiye’de başka bir bölgede yok. Burada en az 110 yıllık kömürümüz var. Paramız dışarıya gitmesin, insanlarımız işsiz kalmasın. Zonguldak göç vermesin diyoruz. TTK, madencilik sektörünün okuludur. Bunu yaşayarak gördük. Türkiye’nin TTK’ya ihtiyacı var” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN ZONGULDAK’A İHTİYACI VAR”
Zonguldak’ın yıllardır göç verdiğini hatırlatan Demirci, TTK ve MTA’ya sahip çıkılması gerektiğini hatırlatarak Zonguldak’a sahip çıkanların her zaman yanında olacaklarını ifade etti. Demirci, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin Zonguldak’a ihtiyacı var. Bölgemizde bulunan Kardemir, Erdemir ve enerji santralleri bile ithal kömür kullanıyor. Yazıktır günahtır. Zonguldak’a sahip çıkmak ve ülkemiz sanayisini canlandırmak mecburiyetindeyiz. TTK’ya en son 2009 yılında toplu olarak 3 bin işçi alındı. Emeklilikler artan hızla devam ediyor. Çalışan sayısı 9 bine indi, tarihin en az işçisiyle en düşük üretimini yaşıyoruz. Zonguldak yıllardır göç veriyor. Zonguldak tarihinde ilk kez emekli sayısı çalışan sayısını geçti. TTK 3 bin 200 işçi alınmasını istedi. Ama hala alınmadı. Kurum zarar ediyor. İşçi almak yatırım yapmak siyasi iradenin elindedir. İşçi alınsın üretim artsın. Zonguldak göç vermekten kurtulsun. Biz ülkemizin doğal kaynaklarına sahip çıkanlara, TTK ve MTA’ya sahip çıkanlara, işçi alıp üretimi artıracak olanlara Zonguldak ve bölgesinde göçü durduracak olanlara sahip çıktık ve sahip çıkacağız. İki asgari ücret uygulamasını mahkemelik yapan Enerji Bakanlığını ve ilgili bürokratları yasayı uygulamaya davet ediyoruz. 1 Mayıs İşçi Bayramınızı kutluyorum.”
Demirci, günün anısına Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’a çeşitli hediyeler verdi.
25 BİN KİŞİ MADENCİ ANITINDA
Madenci Anıtı önüne kurulan sahnenin dört bir tarafını dolduran 25 bine yakın katılımcı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor. Başta maden işçileri ve Genel Maden İşçileri Sendikası olmak üzere farklı hizmet kolunda görev yapan sendika üyeleri ve vatandaşlar Madenci Anıtı’nı doldurdu.
HALKTAN 1 MAYIS’A YOĞUN İLGİ
Eline Türk bayrağını alan onlarca vatandaş 1 Mayıs’ı kutlamak için alanlara akın etti. Genci, yaşlısı 7’den 70’e herkes bayramı kutladı. Türk-İş’in koordinasyonunda gerçekleştirilen bayram kutlamasında en çok dikkati ise sarı baretleriyle maden işçileri çekti.
“BU ALANLAR SİZLERLE ÖZGÜRLEŞİYOR”
Zonguldak sivil toplum kuruluşları adına TMMOB Maden Mühendisleri Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı da konuşma yaptı. Kaymakçı, “Bugün de 1 Mayıs’ta tüm dünya ile birlikte alanlardayız ve emeğin bayramındayız. 1 Mayıs mücadelesini verenleri saygıyla anıyoruz. Bu yıl 1 Mayıs’ı madenci kenti olan Zonguldak’ta kutlama kararı alan işçi kardeşlerimize teşekkür ediyoruz. Gezi Parkı direnişinde kaybettiğimiz gençlerimizi saygıyla anarken, eşitlikçi, özgürlükçü, laik, bağımsız bir ülke için gericiliğe, piyasacı yağma düzenine karşı birlikte yola çıkıyoruz. Bu alanlar sizlerle özgürleşiyor. Şimdi buna her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var” diye konuştu.
SAHNEDE ÇÖKME ENDİŞESİ
Öte yandan, 1 Mayıs kutlamaları için kurulan sahneye çok sayıda sendika üyesinin çıkması üzerine sık sık uyarılar yapıldı. Genel merkez yönetim kurulu üyeleri haricinde sahnede kimsenin bulunmaması istendi. Uyarılarda, “Arkadaşlar, lütfen şu sahneyi boşaltalım. Arkadaşlar lütfen, platform çökecek. Sahne çökecek, lütfen burayı genel başkanımızın konuşmasından önce Türk-İş yönetimine bırakın. Sahne çökecek. Genel başkanlarımız kalıyor, yönetim kalıyor” denildi.
Ayrıca, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı ‘Kanat 1’ isimli helikopter de 1 Mayıs kutlamalarında emniyet ekiplerine sıklıkla destek oldu. Özel hareket ekipleri de alandaki binaların çatılarında güvenlik önlemleri aldı.