HDP Müzakere Heyetinden 'çözüm Süreci' Açıklaması
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Bizim son nefesimize kadar mücadelemiz barış yolu olacak" dedi.
@mersinhaber 'i takip et
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Bizim son nefesimize kadar mücadelemiz barış yolu olacak" dedi.
HDP Grup Başkanvekilleri İdris Balüken ve Pervin Buldan ile HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, HDP Grup Toplantı Salonu’nda çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulundular. 1 Mayıs’ta alanları işçiye yasaklayanların aslı astarı olmayan seçime endeksli yalanlara devam ettiğini öne süren Önder, “İktidar bloğu ortadan ikiye bölünmüş durumda. Bir tarafında Cumhurbaşkanı, geri tarafında hükümet, bunlar da kendi içlerinde birçok parçaya bölünmüş durumdalar. Biz isterdik ki, hatta İmralı müzakere heyeti olarak Cumhurbaşkanı ‘Ortada masada yok, taraf da yok, Kürt sorunu yok’ dediği zaman, Sayın Davutoğlu ya da Sayın Akdoğan ya da çözüm kurulunun diğer üyelerinden herhangi birisi çıksın, ‘Sayın Cumhurbaşkanı, mesele öyle değil. Muhataplarımızla böyle mutabık kalmadık’ desinler diye bekledik. Onun yerine bize söylenen, ‘Bu siyasettir. İşte seçim öncesidir.’ Sığ yaklaşımlar. Siyaset eşittir riyakarlık değildir. Siyaset eşittir erdemsizlik hiç değildir. En basit ahlak anlayışı, söylediğinizde tutarlılık, bir ciddiyet olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ortada masa yok” sözlerinin doğru olmadığını söyleyen Önder, “İmralı’da şu gördüğünüz masa boyutlarında masa yapıldı. İzleme heyeti ve devlet heyetinin genişletilerek, bu meseleyi Dolmabahçe mutabakatında mutabık kaldığımız başlıklar altında konuşmak ve sonuca vardırmak için yapıldı. Ortada bir masa var, koltukları boş. Gerek ciddiyet anlamında, gerek de Sayın Cumhurbaşkanı’nın yürüttüğü itibarsızlaştırma anlamında, hükümetin de buna sahip çıkmamasıyla an itibariyle hükmünü yitirmiştir. Sorun çözücü bir mekanizma olma hürriyetini kaybetmiştir. Biz bu üçüncü göz ya da izleme komisyonu, bu isimler üzerinde hükümetle mutabık kalmıştık” şeklinde konuştu.
Önder, Öcalan’ın temel yaklaşımının temel yasaya oturtulması gerektiğini belirterek, Öcalan’ın müzakerelerin kaydının tutulmasını istediğini ifade etti. Önder sözlerini şöyle sürdürdü:
“Artık Sayın Öcalan’la yeniden görüşecekseniz, biz de gideceksek, Sayın Öcalan’ın fonksiyonunun sizin belirlediğiniz anlamda yasal çerçeveyle ya da hükümet tarafından kamuoyuna deklare edilmesine ihtiyaç vardır. Nelerin yapıldığı, bunun ömrünün ne olduğu son üç gündür değerlendirmelerle ortada. Bu ülkede her şey resetlenebiliyorsa, hiçbir alet yapılmamış demektir. Bizim tek muhatabımız olan hükümet bize verdiği sözleri, bizimle mutabık kaldığı şeyleri savunurdu. Hasta tutuklular meselesinde 2,5 yıldır adım atılmadı. Bu temel insan hakkı meselesidir. Uluslararası gözlemcileri, başta Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu olmak üzere bu meselede devreye girmeleri çağrısı yapıyoruz.”
Üç önemli konuda illegal aktiviteler yaptıklarını belirten Önder, “Birincisi, müzakere heyeti olarak esir alınan askerleri kurtarmak için inisiyatif aldık, MGK’da çerçevesi çizilmemişti. Gittik o askerlerin sağ salim yuvalarına dönmeleri için bir milletvekilinin yapmaması gereken çaba, diplomasi yürüttük. İkincisi, Lice’de alıkonulan iki uzman çavuş için hükümetin bizden ricası olarak yasalarda olmayan bir işi burunları bile kanamadan üç gün Lice dağlarında gezdik. Biz orda gezerken asker operasyon yapıyordu. Süleyman Şah operasyonu sağlimen yürütülmesi için bizim ne yaptığımızı en iyi hükümet ve Genelkurmay bilir” diye konuştu.
Önder, gidilecek yolun sonuna gelindiğini söyleyerek, “Bizim muhatabımız Türk halkları, Türkiye kamuoyudur. Dar iktidar hesaplarıyla bunu kendi geleceklerine kurban etmek istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Bunun yolu, barışı ve demokrasiyi kaybetmek değil, tam tersine ona daha fazla sahip çıkmayla olur” diye konuştu.
Önder, “Gidilecek yolun sonuna gelindi” sözlerinin sorulması üzerine, “Bize verdiği sözlere ve vardığımız mutabakata sahip çıkacağını deklare etmesiyle olur. Toparlanması, hükümetin kalkarak ‘böyle bir masa var, muhatabı var’ demesiyle mümkün olur. Biz buraya kadar yapmamız gerekenleri yaptık” dedi.
Önder, hükümet adım atmadığı takdirde ne yapacakları sorusuna ise, “Bizim son nefesimize kadar mücadelemiz barış yolu olacak" yanıtını verdi.