Cumhurbaşkanı Erdoğan Çiftçilere Seslendi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Mazot desteğini hep konuşuyorlar demi, şimdi bende konuşuyorum, 2003 yılında ilk defa biz başlattık. Bizden önce mazot desteği diye bir şey söz konusu değildi. Bugün bazıları çıkmış mazot üzerinden çiftçimize selam vermeye, mesaj göndermeye çalışıyor. Bu hak gasp..
@mersinhaber 'i takip et
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Mazot desteğini hep konuşuyorlar demi, şimdi bende konuşuyorum, 2003 yılında ilk defa biz başlattık. Bizden önce mazot desteği diye bir şey söz konusu değildi. Bugün bazıları çıkmış mazot üzerinden çiftçimize selam vermeye, mesaj göndermeye çalışıyor. Bu hak gaspıdır. Ben pek ‘cek-cak’la konuşmayı sevmem. Yaptıklarımızla konuşmayı severim” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Tarım ve Kırsal Kalkınma Hamlesi Projesi Uygulamaları Tanıtım Programına katıldı. ATO Congresium’da gerçekleştirilen programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 81 vilayetinin tamamında yüzde 50 hibe desteği ile hayata geçirilen projeleri aynı zamanda müreffeh geleceği ören birer tuğla taşı olarak gördüğünü ifade etti. Bu desteklerin bir kısmının doğrudan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından bir kısmının ise AB ve bakanlığın işbirliği ile sağlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırsal Kalkınma Programı ve Kırsal Kalkınma Desteği kapsamında bugüne kadar üreticilere aktarılan kaynağın 3 milyar 700 milyon lirayı bulduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kaynakla 13 bin 308 projeye destek sağlandığının altını çizdi. Bu destekle hayata geçirilen yatırım tutarının ise 7.5 milyar lira olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin tarımının ve hayvancılığının bugün ulaştığı seviyede bu projelerin büyük payı olduğunu ifade etti.
“BEN PEK ‘CEK-CAK’LA KONUŞMAYI SEVMEM”
Yaptığı konuşmanın, verdiği rakamların hayali rakamlar olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar uygulanan rakamlar, verilmiş olan rakamlardır. Ben pek ‘cek-cak’la konuşmayı sevmem. Yaptıklarımızla konuşmayı severim. Onun içinde başbakanlığım, cumhurbaşkanlığım döneminde olsun hiçbir zaman temel atma törenlerine fevkalade projeler dışında gitmemişimdir. Sadece açılışlara giderim. Niye, iş bitecek ‘buyurun’ diyeceğiz ondan sonra orada olacağız. Artık babadan kalma usullerle çiftçilik ve hayvancılık yerine modern usullerle, en yeni teknolojilerle, yüksek standartlarla ülkemizde hamdolsun üretim yapılıyor” diye konuştu.
“BUNLARDAN BİRİ ASKERLİKTİR, BİR DİĞERİ TARIMDIR”
Rekabetin giderek ağırlaştığı şartlarda bu tür projelerin üreticilerin birer can suyu, birer hayat damarı işlevi gördüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayata geçirilen örnek projelerin diğer üreticiler içinde bir teşvik unsuru haline dönüştüğünün altını çizdi.
Komşusunun daha çok üretim yaptığını, daha çok kazanç elde ettiğini gören her çiftçinin ve hayvan yetiştiricisinin kendisinin de aynı yönde bir gayretin içerisine girdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu desteklerin, bu projelerin hayata geçirilmesinde emeğe geçenleri canı gönülden tebrik ediyorum. İnşallah önümüzdeki dönemde Türkiye bu tür gayretlerle diğer alanlarla birlikte tarım ve hayvancılıkta da 2023 hedeflerine ulaşacaktır. Tarımın bizim milletimizin tarihinde, kültüründe çok önemli bir yeri vardır. Anadolu topraklarını kendimize vatan yaptığımızdan buyana temel olarak iki uğraş alanımız olmuştur. Bunlardan biri askerliktir, bir diğeri tarımdır. Geçtiğimiz yüz yılın başına kadar diğer üretim alanlarını devletin gayrimüslim tebasına adeta terk ederek bu iki alanda yoğunlaşmıştık. Balkan Harbi, Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Harbimizin ardından ülkemizde ortaya çıkan yeni nüfus yapısı diğer alanlarda da varlık mücadelesi verirken dayanak noktamız hep tarım ve hayvancılık oldu. Önce kara sabanın sapına sıkıca sarılan ardından pulluğunun traktörünün arkasına takıp tarlasına koşan çiftçi kardeşlerimiz kendi aileleriyle birlikte tüm milleti besledi, doyurdu. Üçüne beşine bakmadan hayvanın ardından gün boyu dolaşan onu otlatıp gözü gibi bakan üretici kardeşim aynı şekilde kendi ailesiyle birlikte tüm millete hizmet etti. Milletimiz bugün hala dimdik eğer ayaktaysa bunu sizlerin babalarının, dedelerinin dört elle sarılarak sürdürdüğü tarım ve hayvancılık faaliyetlerine borçludur. Ülkemiz zamanla sanayi, ticaret ve hizmet sektörü gelişmeye başlayınca bilhassada şehirleşmenin artmasıyla tarım ve hayvancılıkta ciddi bir sarkıntı yaşadığımız görüyoruz. Bir dönem hayatta kalmamızı sağlayan bu alan artık artan ihtiyaçlara cevap veremeyen verimsiz bir sektör haline dönüşmeye başlamıştı. Biz 2002 yılı sonunda tarımı ayağa kaldırmadan büyük ve güçlü Türkiye hedefimiz yolunda yürüyemeyeceğimizi gördük ve bunun ifade ettik. Tarım sektörünü geliştirmek, üretimi arttırmak, çiftçilerimiz ve hayvancılıkla iştirak eden kardeşlerimizin gelir düzeyini yükseltmek için çok önemli projeleri, çok önemli reformları hayata geçirdik” dedi.
“LAF KOLAY YAPARSINIZ AMA ASLI OLAN İCRAATTIR”
“12 yıl önce Türkiye bu noktada neredeydi bugün nerede” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Laf kolay yaparsınız ama aslı olan icraattır. Ne yapıldı? Tarım yıllardır çözüm bekleyen sorunlarını birer birere hal yoluna koyarken aynı zamanda sektörün rekabetçi yapısını da güçlendirdik. Bu verdiğim rakama lütfen dikkat ediniz. 12 yılda üreticilerimize 70 milyar lira nakit hibe desteği sağladık. Hayali bir rakamdan bahsetmiyorum. Tabi bunu bir kişi vermedik. Tüm bu sektörde olan vatandaşlarımıza verdik. Kuruluşlarımıza verdik. Tarım desteklerini kurumsal bir yapıya oturtarak etkinliğini artırdık. Bitkisel üretimden hayvancılığa, kırsal kalkınmadan güvenilir gıdaya kadar pek çok farklı alanda 52 ayrı desteği hayata geçirdik. Mesela mazot desteğini hep konuşuyorlar demi? Şimdi bende konuşuyorum, 2003 yılında ilk defa biz başlattık. Bizden önce mazot desteği diye bir şey söz konusu değildi. Bugün bazıları çıkmış mazot üzerinden çiftçimize selam vermeye, mesaj göndermeye çalışıyor. Bu hak gaspıdır. Böyle bir şeye müsaade edemeyiz. İlk defa bunu başlatan biziz. Halbuki biz bunun sözünü dahi etmedik. Bunun istismarını yapmadık, biz uyguladık. Yine gübre desteğini 2005 yılında ilk defa biz hayata geçirdik. Prim desteği verilen ürün sayısını dörtten on yediye çıkardık. Soruyorum Allah aşkına şu başımızı iki elimizin arasına alalım çiftçimize Ziraat Bankası’nın verdiği kredinin faizi neydi? 2002 yılını konuşuyorum yüzde 59 faiz… Çiftçimiz bu yüzde 59 faizi nasıl ödeyecekti. Karım Kredi Kooperatiflerinin kredilerinde bu oran yüzde 69’a çıkıyordu. Hepiniz buradasınız. Bugün çiftçimiz yüzde sıfır ile yüzde 8.25 arasında bir faizle kredi kullana biliyor. Geçtiğimiz yıl bu şekilde kullanılan kredilerin miktarı 22,8 milyar lirayı buldu. Bu krediyle çiftçimiz işini büyüttü, teknolojisini yeniledi. Artık neredeyse traktörü olmayan çiftçi kalmadı. Böyle bir noktaya geldik. Tarım alanında yaptığımız en önemli reformlardan biri tarım topraklarının bölünmesini de engellemek oldu. 2005 yılında çıkardığımız kanunla tarım topraklarının korunmasını ve amaç dışı kullanılmasının önlenmesini sağladık. 2014 yılında çıkartılan bir başka kanunla da tarım sektörümüzün kanayan yarası olan arazilerin miras yoluyla bölünerek verimsiz hale getirilmesinin önüne kati olarak geçmiş olduk. Sadece bununla kalınmadı. Geçmişte bu yolla bölünmüş arazileri üretime kazandırmak için de önemli bir adım atıldı. Arazi toplulaştırılması çalışmasıyla 12 yılda 4.5 milyar hektar arazi tarımın hizmetine sunuldu. Bakın bir taraftan da toprak kazanıyoruz. Hedefimiz ne biliyor musunuz, 2023 yılına kadar 14 milyon hektar arazi toplulaştırma işlemini tamamlamak. Çünkü bizim bu noktada verimliliğe ihtiyaç var.”