Davutoğlu 'Demirtaş bu millete iftira atıyor'!
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Selahattin Demirtaş'ın millete iftira attığını söyledi.!
@mersinhaber 'i takip et
Davutoğlu, aynı gün içerisinde üç ayrı şehirde miting programında konuştu. Sabah Ana uçağı ile Erzincan’a gelen Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, helikopter ile gittiği Gümüşhane ve Bayburt mitinglerinin ardından üçüncü mitingini Erzincan’da yaptı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Erzincan’da vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği mitingde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Belediye Başkanı Cemalettin Boşsoy, İl Başkanı Orhan Bulut ve Milletvekili adayları Talha Erol Durmaz ve Serkan Bayram ile vatandaşları selamladı.
Başbakan Davutoğlu, “Bizi hasretle bekleyen Erzincan’a selam olsun. Can Erzincan’a selam olsun. Erzincan kendisi seveni bilir. Erzincan candan insanlarla yürümeye var mısın. Al bayrağı her yerde dalgalandırmaya var mısın. Recep Yazıcıoğlu’nu rahmetle anıyorum. Binali Yıldırım arkadaşıma yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. 24 ayardır Erzincanlı. Devleti ve milleti aziz kılmaya varmısın. Erzurum’dan dün bunu duyduk, Sivas’ta, Gümüşhane'de, Bayburt’ta bunu duyduk. Soykırımı savunan HDP eşbaşkanı Demirtaş da bunu duysun. Demirtaş bu millete iftira atıyor. Bu hakarete izin verecek miyiz. Birilerine yaranmak için bu millete iftira atanlara izin vermeyeceğiz. Gelin arşivleri açalım. Baş veririz baş eğmeyiz. Bu milleti tarihte bilenler bilirler. Düşman da bilir dost da bilir. Demirtaş bir taraftan da şiddete devam ediyor. Dün Erzurum'da bütün partilere hayırlı kampanyalar diledim. Demirtaş ve HDP’liler hala şiddet uyguluyorlar. Ağrı'da halkımıza şiddet, baskı yapmak istediler. Erzurum’da milletvekili adayım Abdurrahim Fırat’a saldırdılar. Van’da ve Siirt'te adaylarımıza saldırıyor. Demokrasi mücadelesi verecekseniz işte hodri meydan. Milleti baskı altına almaya kalkarsanız bilin ki bu millet baskılara boyun eğmez. Bütün partilere sesleniyorum. Seçim kampanyalarını şenliğe dönüştürelim. Şiddete mahal bırakmayalım. Güzel bir kampanya dönemi yaşıyoruz. Hep beraber güzelce centilmence mücadele edeceğiz. Sonuçta milletin dediği olacak. Bir kez daha söylüyorum Türkiye Cumhuriyeti'nin her santimetrekaresinde al bayrağımızı da Ak Parti bayrağını da dalgalandırmaya devam edeceğiz" dedi.
Konuşmasında, Nepal'de yaşanan depremden de bahseden Davutoğlu, "Bir deprem yaşandı. 2 bin insan öldü. Bu acıyı en iyi Erzincanlılar anlar. Nepallilere buradan taziyelerimizi sunuyoruz. Her şeyden önce insanız. Aradaki fark. Eski Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki fark. 1939'da zayıf bir ülkeydik. Peki 17 Ağustos depreminde Sakarya’ya varabildiler mi. Depremzedelere ulaşabildiler mi. O zamanki Türkiye neredeyse 70 cente muhtaçtı. Kimler iktidardaydı. Sizler biliyorsunuz. DSP, MHP, ANAP. Bingöl ve Van’da deprem yaşadı. Bir yılda Van’ı yeniden inşa etmedik mi. Bir milletin kudreti ve şefkati bu günlerde ortaya çıkar. Nepal depreminde de yine ilk yardım uçağı Türkiye Cumhuriyetinin uçağıydı. Yardımlarımız ulaştı. Aradaki fark bu. Yeni Türkiye derken kudretli bir Türkiye şefkatli bir Türkiye diyoruz. Kılıçdaroğlu seçim beyannamesi açıkladı, iktidara gelirsek hayal ya, Suriyelileri geri göndereceğiz diyor. Bir zalim Esad çıkmış bacılarımızın üzerine kimyasal silah kullanmış kaçabilenler şefkatli ilkemize sığınmışlar 2 milyon. Biz bağrımızı açtık, o geri göndereceğiz diyor. Suriye dostu, bu kardeşlerimizi geri göndererek öldürmek istiyor. Zulme karşı direnmiş Erzincanlılar bizim mazlumların yanında olmamızdan razı mısınız. Dün de Almanya'da dedi ki Bizim Suriye'de, İsrail, Mısır'da niye büyükelçimiz yok diyor. Uyuyor ya da hafızasını kaybetmiş. İsrail'de Mavi Marmamara'da 9 vatandaşımı şehit eden bir ülkeden bahsediyor. Niye bizim İsrail'de büyükelçimiz yok. İsrail Gazeze’ye zulmettikçe, Mescid-i Aksa'ya postallarıyla girdikçe İsraille dost olmamız mümkün değildir. Aramızdaki fark budur. Gelip de burada Erzincanlıların huzurunda İsrail ile dost olalım diyebilir mi. Sizin huzurunuza çıkabilir mi. Suriye'de niye büyükelçimiz yok. 300 bin insanı katleden bir zalimle bizim meselemiz olur. Zalimlerle bizim meselemiz var kavgamız var. Biz ensarız gelen muhacirleri bağrımıza basarız. Kılıçdaroğlu bunları bilmez. Bilmesi için din dersi lazım, O buna da karşı çıkıyor. İmam hatipleri kapatmanın çabası içerisinde. Bizim dinimiz ve diyanetimizle uğraşmasın. Biri diyanet işlerini kaldıracağız diyor HDP diğeri din derslerini kaldırmak istiyor 28 şubat bir daha hortlar mı. Başörtü sorununu kim çözdü. İmam hatipleri kim özgürleştirdi. İnsan onurunu kim ayağa kaldırdı. Zalime kim dur dedi. Davos'ta kim one minute dedi. O bunları anlamaz. Mısır’da niye büyükelçimiz yok. Mısır'da da darbe yapılmamış olsa halkın seçtiği lider hapse atılmasa yine dost olurduk. Kılıçdaroğlu'nun demokrasiyle problemi var. CHP zihniyeti her yerde darbeci. Türkiye'de de Mısır'da da. CHP denince akla kuyruklar gelir. Aynı zihniyetin devamı olduğu için darbe gelir Şimdi Mısır darbesini savunuyor. Biz zalimlerle dost olmayız. Darbecilerle dost olmayız. İnsanlık onurlarını çiğneyenlerle dost olmayız biz özgürlüklerin savunucusuyuz, biz hep adalet diyoruz. Bugün üçüncü mitingim ama hiç yorgunluk hissetmiyorum. Peki CHP'nin bu tutumu kime benziyor Pensilvanya’da oturan biri var, Mavi Marmara olayı olduğunda gidip İsrail'in otoritesinden izin alsalardı dedi. İsrail'i savundu. Bu paralel ile CHP'liler aynı zihniyet. Tam Türkiye zirveyi yakalamışken Türkiye Mısır'la zirveye yürürken Kahire ve İstanbul sokaklarını hareketlendirdi. Gezi ve Sisi. Gezi ve Sisinin ne farkı var. Aynı dönemde çıktılar. Türkiye'nin demokrasisinin Ortadoğu'ya örnek olmasını engellemek içindi. Mısır'da demokrasiyi engellediler. Türkiye'de engeleleyebilirler mi. Durdurabilirler mi, Türkiye'de sandığının sahibi kim. Türkiye'de sandıktan hep zaferle çıkan kim. Mısır onlarca yıl geriye gitti. Türkiye'de yapamadılar. Gezide düşündüklerini yapamadılar. Çünkü AK Parti ve onun genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan vardı. Hepimiz kaya gibi durduk. Demokrasiyi bir kez daha 7 Haziran'da savunmaya var mısınız. Demokrasiyi engelleyenlerin karşısında Erzincan dağları gibi durmaya var mısınız. İkide iki yapmaya var masınız. Biz iki isteeriz. İki gönderirseniz üçüncü de ben olacağım. 2013'te bu tuzakları bize kurdular. Türkiye yoluna devam etti. Demokrasiyi savundu, adaleti savundu. Tuzağı kim bozdu AK Parti. Erzincanlılar bozdu. Erzurumlular bozdu. Bayburtlular, Gümüşhaneliler, Sivaslılar bozdu. Erzincan'da en az yüzde 70 diyorum. Onlara haddini bildirecek miyiz" diye konuştu.
Davutoğlu şöyle devam etti: "Yargıda dün yine bir operasyon yapmaya kalktılar Yetkisi olmayan bir mahkemeye başvurdular. Tahliye kararı çıkardılar. Bu oyunları öğrendik artık izin vermemiz. Yumuşak başlıyız ama kimsenin bize hükmetmesine izin vermeyiz. Vicdanınızla karar verin. Pensilvanya'dan gelen talimatlara göre karar verenler hesabını verir. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış, her seçimde sizi yeneceğiz. 7 Haziran'a kadar gece gündüz çalışmaya var mısınız. İşte beraberliğimiz pazara kadar değil mezara kadar. Bizim Türkiye ile ilgili ideallerimiz var. 12 yılda ne yaptınız diyor Kılıçdaroğlu, Erzincan'da 8 kilometre bölünmüş yol vardı. Şimdi 322 kilometre bölünmüş yol var. Çok palavra atıyor ya diye anlatıyorum. Onlar konuşur AK Parti yapar, Şimdiki hedef Ankara, Sivas-Erzincan hızlı treni hizmete sunmak. Gümüşhane, Bayburt’a bir kol vereceğiz. Dün Erzurum'da bahsettim. Erzincan’dan Erzurum’a ulaştıracağız. Bir kol Karadenize bir kol Hazar denizine kadar gidecek. Erzincan kavşak şehir olacak. Merkez şehir olacak. Bir can Azerbaycan bir can Erzincan".
Miting sonunda AK Parti'ye katılan belediye başkanları ve meclis üyelerine rozetleri Başbakan Davutoğlu tarafından takıldı.
ABDULLAH ASLAN