Aydın'da 79 Bin 397 Çocuk İşitme Taramasından Geçirildi
Aydın’da 9 hastanede mevcut olan ‘Yenidoğan İşitme Tarama Ünitesi’ ile 2008 yılından itibaren toplam 79 bin 397 bebek işitme taramasından geçirildi.
@mersinhaber 'i takip et
Aydın’da 9 hastanede mevcut olan ‘Yenidoğan İşitme Tarama Ünitesi’ ile 2008 yılından itibaren toplam 79 bin 397 bebek işitme taramasından geçirildi.
İşitme engeli ile doğan bebeklerin erken dönemde tespit edilmesi amacı ile Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çocuk Ergen Sağlığı Daire Başkanlığı koordinatörlüğünde ‘Yenidoğan İşitme Tarama Programı’ çalışmaları yürütülüyor. Bu kapsamda Aydın Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından ‘Yenidoğan İşitme Tarama Uygulayıcı Eğitimi’ düzenlendi. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi toplantı salonunda, düzenlenen ‘Yenidoğan İşitme Tarama Uygulayıcı Eğitimi’ne; Adnan Menderes Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Başkanlığında görev yapan Prof.Dr. A.Onur Odabaşı ve ADÜ Tıp Fakületesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mahmut Demirtaş eğitimci olarak katıldı. Kursu başarı ile tamamlayan 15 personele katılım belgeleri verilirken Aydın Halk Sağlığı Müdür Yardımcısı Dr. Aslı Candal tarafından da eğitimcilere teşekkür belgesi takdim edildi.
“ÇOCUĞUN GELİŞİMİNİ ETKİLEMEDEN SAPTANMALIDIR”
Her canlı doğan bebeğin ‘İşitme Tarama Testi’nin yapılmasını hedeflediklerini kaydeden Aydın Halk Sağlığı Müdür Yardımcısı Dr. Aslı Candal, “Bu kapsamda Aydın’da 9 hastanede mevcut olan Yenidoğan İşitme Tarama Ünitesi ile 2008 yılından itibaren toplam 79 bin 397 bebek taranmadan geçirildi. Yenidoğan İşitme Tarama Programı kapsamında işitme kaybıyla doğan ya da doğum sonrası dönemde işitme kaybı ortaya çıkan çocuklarda, işitme kaybı çocuğun gelişimini etkilemeden psikolojik ve sosyal açıdan sağlıklı bir birey olarak toplumdaki yerini almasını sağlayacak şekilde erkenden saptanması ve bu konuda sağlık personelinin ve toplumun bilinçlendirilmesi amaçlanmaktadır” diye konuştu.
“İŞİTME KAYBI PSİKOLOJİYİ DE ETKİLİYOR”
Her çocuğun işitebilmesi ve konuşmayı öğrenmesi onun en temel hakkı olduğunu vurgulayan Candal, “İşitme kayıpları çocuğun o lisana özgü sesleri oluşturarak konuşmasını geciktiren ve bozan en önemli faktördür. Erken dönemde tespit edilmez ise yaşamlarının ileriki yıllarında bu bebekler ‘İşitme kaybı olan bir insan’ olmaktan çıkar ve‘psikolojik sorunları olan, sosyal hayat ile uyumsuz özürlü bir vatandaş olarak yaşamını devam ettirir. Toplumda üretken bir birey olmak yerine, hayatı boyunca özel desteğe ihtiyaç duyan bir birey olarak yaşamlarını devam ettirirler” dedi.