1 Haftada Gelen Yaşam Piyangosu
Bebekken geçirdiği sarılık hastalığı zamanla siroza dönüşen ve karaciğer nakli olmazsa ölür denilen 21 yaşındaki İbrahim Kara, Bursa’da tekrar hayata tutundu. Bir hafta önce nakil için listeye adını yazdıran kara, ilk nakilde şansın kendisine çıkmasıyla yüzü güldü.
@mersinhaber 'i takip et
Bebekken geçirdiği sarılık hastalığı zamanla siroza dönüşen ve karaciğer nakli olmazsa ölür denilen 21 yaşındaki İbrahim Kara, Bursa’da tekrar hayata tutundu. Bir hafta önce nakil için listeye adını yazdıran kara, ilk nakilde şansın kendisine çıkmasıyla yüzü güldü.
Türkiye kadavradan nakilde çok gerilerde olması sebebiyle bir çok insan yaşamın baharında yaşamını yitiriyor. Karaciğer yetmezliğinin tek çaresi olan organ nakli olması da bunun acı bir göstergesi oluyor. 21 yaşındaki İbrahim Kara’nın da bebekliğinde geçirdiği sarılık zamanla siroza dönüşmüş, ömrünün baharını yaşaması gereken çağda ölüme gün sayar hale gelmişti. 4 kardeşin en küçüğü İbrahim’in karnında şişme ile başlayan rahatsızlığı yoğun halsizlik, iştahsızlık ve yorgunlukla devam etmiş, son 1,5 aydır ise kolunu kıpırdatacak hali kalmamıştı. Nakil olması gerekiyordu. Canlı verici için yapılan araştırmalarda hiç kimsenin karaciğerinin uymamasıyla kara bulutlar İstanbul’da yaşayan Kara ailesinin üzerine çöktü. Organ naklinde Bursa’nın önde olduğunu duyan aile kadavradan nakil sırası için isimlerini Bursa’daki hastaneye yazdırdı.
BİR HAFTA SONRA GELEN MUTLULUK
Kadavradan nakil için listeye isim yazdıran aile, bir hafta sonra gelen telefonla mutluluktan uçtu. Yıllar sonra ilk kez yüzü güldü İbrahim, önce duyduklarına inanamadı. 56 yaşında beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın karaciğeriyle, ölümün kıyısından yeniden hayata tutunan İbrahim’e operasyonu Genel Cerrahi ve Organ Nakli Uzmanı Prof. Dr. Remzi Emiroğlu ve ekibi tarafından yapıldı. Çok mutlu olduğu gözlerinden okunan İbrahim, "Hayatını kaybeden kişinin resmini telefonuma kapak fotoğrafı yaptım. Kendisine her gün dua ediyorum. Hayatımın sonuna kadar ne yapsam 56 yaşındaki birinin bendeki hakkını, ailesinin yaptığı büyük fedakarlığı, iyiliği ödeyemem. Onlara da hayatım boyunca dua edeceğim. Yeni bir ciğerle nefes almak çok güzel. Bütün hekimler bana destek oldu. Beni hayata bağlayacak ameliyatın Bursa’da yapılacağını birkaç gün önce rüyamda görmüş ve aileme söylemiştim" dedi.
Organ Nakli Koordinatörü Dr. Salih Gülten ise, "Keşke daha çok insanımızın yüzünü güldürebilsek. Hastalarımızın ve yakınlarının yaşadığı heyecanın aynısını biz de yaşıyoruz. Ailelerin yaptıkları büyük bir fedakârlık ancak kadavradan bağış oranını yükseltip Avrupa seviyelerine çıkarmamız gerekiyor. Karaciğer hastaları için böbrek gibi diyaliz imkanı bulunmadığından bekleme listelerindeki hastalarımızın çoğunu organ sağlanamadığından 1 yıl içinde kaybediyoruz. Oysaki organ bağışı ile onları yeniden hayata döndürmek mümkün” dedi.
Prof. Dr. Emiroğlu ise, “Biz organ bağışı konusunda zorlayıcı olamayız. Toplumumuzda aile bağları çok güçlü bu da hastalarımız için bir şans. Kadavra bağışı yetersiz olduğundan, aileler bağışçı oluyor. Organ naklinin önemini vurgulamaya yönelik çalışmaların son yıllarda çok büyük artış gösterse de kadavradan organ naklinin ülkemizde son derece yetersiz. Milyonlarca hastanın birçoğu listeye bile giremeden hayatlarını kaybediyor. Bir insanın öldükten sonra yapabileceği en büyük hediye organ bağışıdır" diye konuştu.