Vali Bektaş Cezaevindeki Ölümle İlgili Konuştu

Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, Manisa T Tipi Cezaevinde önceki gün cebinde taksi parası olmadığı gerekçesiyle hastaneye götürülmeyen ve cezaevinde yapılan müdahalenin ardından hayatını kaybettiği iddia edilen mahkumun ölümünü ve cezaevindeki hasta nakil sorununu değerlendirdi.
Manisa T Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda önceki akşam rahatsızlanan ve hastaneden cezaevine dönebilmek için cebinde taksi parası olmadığından dolayı hastaneye gidemediği iddiasıyla hayatını kaybeden 31 yaşındaki Abdullah Akgün’ün cenazesi memleketi Mardin’e gönderildi. Dün, kesin ölüm sebebinin saptanması için İzmir Adli Tıp Kurumu’na kaldırılan Akgün’ün vücudunda bir darp izine rastlanılmadığı bildirilirken, Akgün’ün kesin ölüm nedeninin yapılan incelemenin ardından belli olacağı öğrenildi. Akgün’ün cenazesi, İzmir Adli Tıp Kurumu’nda yapılan işlemlerin ardından memleketi Mardin’e gönderildi.
KONU DOĞRUDAN ADLİYEYLE ALAKALI
Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, Manisa T Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda mahkum Abdullah Akgün’ün hastaneden cezaevine geri dönebilmek için taksi parası olmadığından dolayı öldüğü ileri sürülen konunun doğrudan kendileri ile alakalı olmadığını ve konunun adliye ile alakalı olduğunu söyledi. Vali Bektaş, doğrusu o çerçevede ne olup bittiğini bilmediklerini belirterek şöyle konuştu: "Fakat bizimle alakalı kısmı şudur. Bizim ambulans sistemimizde, 112 sisteminde hasta taşımak esas. Yani hastayı bulunduğu yerden hastaneye ulaştırmak esastır. Tabi gittiğiniz yerde de bir müdahale edebiliyorsunuz, yolda müdahale ediyorsunuz. Nihayet götürüyorsunuz hastaneye bırakıyorsunuz. Sizin sorumluluğunuz bitiyor. Ama bazı kurumlarda bu acı bir sonucu olduğu için tekrar gündemimizde.”
AMBULANSIN GERİ GÖTÜRME GÖREVİ YOK
Salihli Meslek Yüksek Okulu ve yurdunun şehir dışında olduğunu hatırlatan Bektaş, şunları söyledi: “Gece çocuklar rahatsızlanıyor ambulans geliyor, alıyor götürüyor hastaneye. Ambulansın geri götürme gibi bir görevi yok. Aynı şey Muradiye Kampüsü içinde geçerli. Orada sorunu başka formülle çözdük. Ne yaptık. Eski ambulanslarımızdan birini üniversiteye tahsis ettik. Artık nakil işini o ambulans üzerinden yapacaklar. Şimdi ambulansla hastayı geri aldığınız yere bırakma uygulaması muhtemelen dünyanın hiçbir yerinde de yoktur. Bir defa ambulansı o kadar da meşgul edemezsiniz. Çünkü o arada ambulansı başka bir yere göndermeniz gerekebilir. Bir hastaya o kadar ambulansı bağlayamazsınız. Ama bir sorun. Özellikle toplu yaşanan yerlerde Muradiye kampüsünde, Salihli’deki Yüksek Okul yurdunda, cezaevi gibi yerlerde bu konu sıkıntı veriyor.”
ADLİ BİR VAKA
Abdullah Akgün’ün ölmesiyle ilgili ortada adli bir vaka olduğunu belirten Vali Bektaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Soruşturulacaktır, ilgili sorumlusu kim varsa o cezasını görecektir ama tabi o hayatını kaybeden insan için onun kaybı telafi edilemiyor. Adliye ile alakalı ama bizimle alakalı kısmı şu. Ben açık şunu söylüyorum. Hangi kurum, özellikle resmi kurumlar için bizde olan bir imkanla bu sorunun çözülebilecekse o imkanları o kuruma vermeye hazırız. Bu sorunun çözülmesi lazım. Bu sorunla baş başa bırakamayız insanları. Cezaevi yönetimi ve adliye bu konuyu bir şekilde çözecek. Çözmeden olmaz. Bize düşen bir şey varsa da sonuna kadar yardımcı oluruz.”
HEKİM OLMALI
Cezaevinde hekim olması gerektiğini de belirten Vali Bektaş, “Zaman zaman biz oralara görevlendirme yapabiliyoruz ama bizimde dediğimiz gibi aile hekimi gönderemezsiniz. Aile hekimi olmayan hekime bizimde çok ihtiyacımız var, çünkü acillerimiz de nöbet tutturacak doktora ihtiyacımız var. Ama bunların hiçbiri mazeret değil. Hiçbir mazeret çözümsüzlüğün gerekçesi olamaz. Bunun bir şekilde çözülmesi lazım. Bize düşen kısmıyla çözüm için destek vermeye, bütün imkanlarımızı vermeye hazırız” ifadelerini kullandı.