Akkuyu Nükleer A.ş. Ceo'su Akhundov “Projeyi Planlanan Zamanda Yapacağız”
‘II. İstanbul Nükleer Santraller Zirvesi’nde konuşan Akkuyu Nükleer A.Ş. CEO’su Fuad Akhundov, Akkuyu nükleer santral projesinin planlanan tarihte tamamlanacağını söyledi.
@mersinhaber 'i takip et
‘II. İstanbul Nükleer Santraller Zirvesi’nde konuşan Akkuyu Nükleer A.Ş. CEO’su Fuad Akhundov, Akkuyu nükleer santral projesinin planlanan tarihte tamamlanacağını söyledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın desteğiyle, Nükleer Mühendisler Derneği ve Ticari Eşleştirme Derneği tarafından düzenlenen “II. İstanbul Nükleer Santraller Zirvesi” Cevahir Otel’de başladı. Zirveye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Necati Yamaç, Ticari Eşleştirme Derneği Başkanı Koray Tuncer, Zirve Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şule Ergün, Akkuyu Nükleer A.Ş. CEO’su Fuad Akhundov, Dünya Enerji Birliği Genel Direktörü Agneta Rising ve çok sayıda davetli katıldı.
Zirvede ilk olarak konuşma yapan Ticari Eşleştirme Derneği Başkanı Koray Tuncer, Türkiye’nin kendi elektriğini tamamen kendi kaynakları ile üretebilen bir ülke olmasını istediklerini belirterek, “Türk sanayisi önderliğinde bir nükleer enerji santralinin yapılması için global nükleer sanayi oyunları ile yerel firmalarımızı bir araya getirmek istiyoruz ve bunun için bu zirveyi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Tuncer’in ardından kürsüye çıkan Zirve Başkanı Doç. Dr. Şule Ergün ise iki gün sürecek zirve ile ilgili bilgi verdi.
Zirvede bir konuşma yapan Akkuyu Nükleer A.Ş. CEO’su Fuad Akhundov, Akkuyu nükleer santral projesiyle ilgili bilgi verdi. Akhundov, “Nükleer ve nükleer santrallerle ilgili dünyada farklı algılamalar var. Biz gerçekten nükleer rönesansa inanıyoruz. Emin olun ileride bunu fark edeceğiz . Dünyanın nükleer rönesanstan ne kadar çok şey öğrendiğini göreceğiz” dedi.
Akhundov, Enerji ve Tabi kaynaklar bakanı Taner Yıldız ile dün tanıştığını ifade ederek, “Akkuyu’nun ne olduğunu neyle alakalı olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Etrafta dedikodular dönüyor. Öncelikli olarak sizin de farkında olduğunuz üzere projenin kendisi yani inşa et, sahip ol ve işlet prensibine dayalı olarak çalışıyor. İnşaat strateji, finansal stratejisi, atık arıtma stratejisi, insan kaynakları stratejisi hazırlanıyor. Bunlar her biri şeffaf bir şekilde yürütülüyor. Akkuyu nükleer santral projesi sonrası Türkiye’de 35 milyar kilowattlık elektrik üretimi gerçekleşecek. Bu da Türkiye’nin enerji tüketiminin yüzde 17 olacak. Türkiye nükleer rönesansın kıyaslanması için çok önemli bir örnek olacak. Biz Türkiye’nin diğer ülkelerin önüne geçmesini istiyoruz. Türkiye 50 milyar metreküp doğalgaz ithal ediyor. Elektrik üretmek için bunun büyük bölümünü harcıyor. Bu projeyle 3 milyar dolarlık bir kısmı Akkuyu’dan gelecek. Burada uranyum da üretiliyor. Bunun faydası olacak. Lisansımızı inşaat için almak üzereyiz” dedi.
“PROJEYİ PLANLANAN ZAMANDA YAPACAĞIZ”
Proje yapımında Türk inşaat şirketlerine kapılarının açık olduğunu söyleyen Akhundov, “Biz burada Türk şirketlerine kapıyı açmak istiyoruz. Türk inşaat şirketlerinin çok yetenekli olduğunu düşünüyoruz. Hele ki limanlarda çok başarılı olduğunu biliyoruz. Projemiz yoğun bir şekilde ilerliyor. Her türlü Türk kaynağını kullanmak istiyoruz. Her iki ülkenin liderinin siyasi irade kararlılığı ve finansal güçlülük bize güç katıyor. Planlanan zamanda yapacağız. Elektrik üretimine başlayacağız. Bir söz var ‘senin beynini ödünç alacağım’ diye. Ben onu söylemiyorum ama vicdanını ve duygularını ödünç alayım demek istiyorum. Bu proje Türkiye’ye katkıda bulunacak bir proje. Biz nükleerin faydalarını biliyoruz. Nükleerin faydalarını da halka anlatmamız lazım. En azından bugüne kadar yapılanların takdir edildiğini göreceğiz” diye konuştu.
Akhundov’un ardından kürsüye çıkan Dünya Enerji Birliği Genel Direktörü Agneta Rising ise Türkiye’nin nükleer konusunda çok önemli bir ülke olduğunu söyleyerek, “Akkuyu projesi gerçekleşiyor. Nükleer endüstrinin odak noktası batıdan doğuya doğru kaymaktadır. Biz gerçekten temiz, güvenli enerji istiyoruz. Hükümetler bize, bu bağlamda bir oyun alanı vermek zorundalar. Güvenlikle ilgili yasaların çıkması gerek” dedi.