Siyaset »

AK Parti TBMM Grup toplantısı

AK Parti TBMM Grup toplantısı


@mersinhaber 'i takip et

AK Parti TBMM Grup toplantısı

- Genel Başkan ve Başbakan Davutoğlu: (1)

- "Ne CHP'nin meselesi özgürlüktür, ne MHP'nin meselesi kamu düzenidir, ne de HDP'nin meselesi demokratik haklardır. Hepsinin şu an tek bir meselesi var; 7 Haziran seçimlerine giderken Türkiye'yi kaosa sokmak. Ve bu karar onlar tarafından alınmadı. Onlar bir piyon. Dışarıda birileri bu kararı aldılar ve öyle bir kamuoyu oluşturmak istediler ki bu piyonlar harekete geçti"

- "Muhalefet partilerine sesleniyorum; eğer bu kanunu engellemeye devam ederlerse bundan sonra bu kanunun gecikmesi sebebiyle herhangi bir molotof kokteyli saldırısı olursa, maskeli saldırılar olursa, vandalizm olursa sorumlusu onlardır. Ve millet onlardan hesap sorar"

- "HDP ile yani Kürt Baası ile CHP yani Türk Baası otoriterliğin sembolleşmiş partileri şimdi güya özgürlükleri savunuyorlar. Öyle mi? Özgürlüklerin teminatı AK Parti'dir"

(Fotoğraflı)

TBMM - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Ne CHP'nin meselesi özgürlüktür, ne MHP'nin meselesi kamu düzenidir, ne de HDP'nin meselesi demokratik haklardır. Hepsinin şu an tek bir meselesi var; 7 Haziran seçimlerine giderken Türkiye'yi kaosa sokmak. Ve bu karar onlar tarafından alınmadı. Onlar bir piyon. Dışarıda birileri bu kararı aldılar ve öyle bir kamuoyu oluşturmak istediler ki bu piyonlar harekete geçti" dedi.

Davutoğlu, partisinin TBMM Grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Başbakan Davutoğlu, konuşmasının başında Malatya'da eğitim uçuşu sırasında şehit düşen pilotlara Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne başsağlığı dileğinde bulundu.

TBMM Genel Kurulu'nda süren İç Güvenlik Paketi görüşmelerine değinen Davutoğlu, "Ben vakur, kararlı, azimli AK Parti Grubumuzu bir kez daha selamlamak istiyorum. Son 1 hafta içinde TBMM Genel Kurulu'nda, Genel Kurul'un adabına, edebine vakarına yakışmayan her türlü saldırıya muhatap oldunuz. Hakarete muhatap oldunuz ama hiçbir zaman edep kurallarını terk etmediniz. TBMM'nin vakarını, demokrasinin temel ilkelerini korudunuz. Ve bir kez daha AK Parti Grubu olarak bir destan yazdınız" diye konuştu.

Toplulukların, milletlerin, grupların imtihan edildiği dönemler olduğunu işaret eden Davutoğlu, AK Parti Grubunun son 12 yılda birliğin, beraberliğin, demokrasinin, millete sadakatin sembolü olduğunu söyledi.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Aslında TBMM'nin, Gazi Meclis'in onurunu koruya geldik. Buradan bir kez daha haykırarak ifade etmek istiyorum; kim ne yaparsa yapsın, kim ne derse desin, kim hangi hakarete yönelirse yönelsin, kim hangi kirli ittifak ve yöntemleri benimserse benimsesin AK Parti sadece ahlakın, edebin, hukukun ve milli iradenin sözcüsü olacak. Ve bu sözcülüğü TBMM'de yapacak.

Son bir hafta içinde TBMM'de Özgürlüklerin Korunması ve İç Güvenlik Reformu paketiyle ilgili tartışmalar milletimizin gözü önünde seyrediyor. İki tutum açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Biri; AK Parti Grubunun benimsediği tutum yani özgürlük ve güvenliğin denge içinde milletin huzuru, istiklali, bekası için sergilediği savunulduğu tutum, diğer tarafta ise şimdiye kadar hiç yan yana geleceği düşünülmeyen parti gruplarının birlikte Türkiye'nin huzuruna kast eden vandalları, molotofçuları, bonzaicileri savunan ve Meclis'i bloke etmeye çalışan tavır. Milletimiz bunu çok açık görüyor."

Türkiye'de tepkiler için düğmeye basılmışcasına bir tavır gözlendiğini belirten Davutoğlu, "New York Times'a Pensilvanya'daki zat bir makale yazıyor, Kılıçdaroğlu TBMM'nin kutsal kürsüsünden direniş çağrısı yapıyor, HDP sloganları ile TBMM'nin vakarını çiğniyor, MHP bütün bu densizliklere destek veriyor. Bütün bunların karşısında duran ise AK Parti Grubunun vakur, kararlı, azimli tutumu" değerlendirmesinde bulundu.

-"HDP'den, MHP'den, CHP'den herhangi bir ses çıkmadı"

Muhalefetin milletin hafızasını zayıf sandığını ifade eden Davutoğlu, 6-7 Ekim olaylarına değindi.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Gencecik çocukları katleden, şehirlerimizi yakan, yıkan o vandallara karşı 6-7 Ekim olaylarının hemen üzerinden daha bir hafta geçmeden alınacak tedbirleri konuşmaya başladık. Bu Özgürlüklerin Korunması ve İç Güvenlik Reformu paketi boşlukta doğmadı. 6-7 Ekim olayları olmamış olsaydı paketin bazı unsurları gelecekti ama bazı tedbirler almaya belki ihtiyaç hissetmeyebilecektik. Ama 6-7 Ekim olaylarının çizdiği, gösterdiği tablo acilen tedbir alınmayı devlet ahlakımızın ve devlet sorumluluğumuzun bir gereği kıldı.

15 Ekim'de İçişleri Bakanlığımıza giderek, İçişleri Bakanımızın, Emniyet Genel Müdürümüzün, Jandarma Genel Komutanımızın, ilgili bütün birimlerin, Milli İstihbarat Teşkilatımızın katıldığı bir toplantıda saatlerce Türkiye'de bir daha 6-7 Ekim olaylarına benzer vandalizmin, terörün, şiddetin, tahripkarlığın yaşanmaması için ne tedbir alınması gerektiğini konuştuk. Hemen o gün brifing sonrasında aldığımız kararların ana unsurlarını kamuoyumuzla paylaştım. 21 Ekim'de bu kürsüden bu konuda hazırlamakta olduğumuz yasanın detayları hakkında bilgi verdim. HDP'den, MHP'den, CHP'den herhangi bir ses çıkmadı."

Tasarının TBMM'ye sevkinden sonra da muhalefetten herhangi bir ses çıkmadığını, katkıda ya da eleştiride bulunmadıklarını ifade eden Davutoğlu, Meclis Komisyonlarında da aynı tavrın sürdüğünü söyledi.

-"MHP'nin HDP ile nasıl bir ittifak içine girdiğini anlatacağız"

Davutoğlu, "Aylarca süren bu çalışmalar karşısında sessiz kalan muhalefet bir anda TBMM Genel Kurulu'na gelince uyandılar. Uyanmadılar aslında arkadan birileri düğmeye bastı, 'harekete geçin' dedi. 'Harekete geçin ki Türkiye seçime girerken kaosa girsin' dedi. Ve hep beraber birlikte harekete geçtiler" diye konuştu.

Bu harekete geçiş sırasında kirli ittifakların ortaya çıktığını kaydeden Davutoğlu, hala bu ittifakların sürdüğünü belirtti. Bu ittifakları memleketin her yerinde anlatacaklarına işaret eden Davutoğlu, "6-7 Ekim'de 'devlet nerede?' diyen Bahçeli'nin ve MHP'nin şimdi HDP ile nasıl bir koalisyon, ittifak içine girdiğini MHP'li seçmenlerimize anlatacağız. Anlatacağız ki bir daha istismarla aldatılmasınlar" dedi.

-"Bize kimse özgürlük dersi veremez"

Davutoğlu, şunları kaydetti:

"6-7 Ekim olaylarında o güzelim şehirlerimiz tahrip edilirken 'Türkiye'de hükümet nerede?' diye soran Kılıçdaroğlu'nun ve CHP grubunun nasıl bir koalisyonla HDP ile birlikte aynı o zaman 6-7 Ekimden önce HDP Eş Başkanının 'sokağa çıkın' tahriki gibi Kılıçdaroğlu da şimdi 'sokağa çıkın' tahriki yapıyor. HDP ile yani Kürt Baası ile CHP yani Türk Baası otoriterliğin sembolleşmiş partileri şimdi güya özgürlükleri savunuyorlar. Öyle mi? Özgürlüklerin teminatı AK Parti'dir. Özgürlükleri Türkiye'de demokratikleşme ile doğru bir temele oturtan parti de AK Parti'dir. Bize kimse özgürlük dersi veremez."

İktidar olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak isteyen herkesin güvenliğini sağlamakla görevli olduklarının altını çizen Davutoğlu, ancak toplantı ve gösteri yapmak adı altında molotof kokteyli atılmasına, yüzler kapatılarak şehirler yakılıp, yıkılırsa buna izin vermelerinin söz konusu olmadığının altını çizdi.

-"Çünkü bunların meselesi istismar"

Davutoğlu, 90'lı yıllarda JİTEM iddialarıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da halkın hislerini istismar edenlerin şimdi Jandarma da dahil Türk Silahlı Kuvvetlerinin sivil asker uyumu içinde demokratikleşmesi ve sivil otoriteye tabi kılınması konusunda aykırı tutum aldığını söyledi.

"Çünkü bunların meselesi istismar" diyen Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ne CHP'nin meselesi özgürlüktür, ne MHP'nin meselesi kamu düzenidir, ne de HDP'nin meselesi özgürlükler veya demokratik haklardır. Hepsinin şu an tek bir meselesi var; 7 Haziran seçimlerine giderken Türkiye'yi kaosa sokmak. Ve bu karar onlar tarafından alınmadı. Onlar bir piyon. Dışarıda birileri bu kararı aldılar ve öyle bir kamuoyu oluşturmak istediler ki bu piyonlar harekete geçti. Buradan bütün muhalefet partilerin bir kez daha sesleniyorum; yapacağınız katkıları doğru dürüst bir şekilde yapın, eleştirin. Ne teklifiniz varsa getirin konuşalım dedik, teklif getirmediler. Çünkü söyleyecekleri bir şey yok. Çünkü bu yasanın her bir cümlesi, paragrafı, noktası, virgülü evrensel standartlara uygundur. Dünyada molotof kokteyline özgürlük hiçbir ülkede yok. İngiltere bundan birkaç sene önce üç PKK'lı kadın molotof kokteyli sebebiyle 17 yıla varan cezalar aldılar.

Amerika'da ağır hapis cezaları, 2 milyon dolara varan cezalar var. Gözaltı sürelerini de defalarca anlattım. Avrupa'da minimum gözaltı, bu tasarı ile gelen yeni durumda da minimum gözaltı Türkiye'de ve Fransa'da."

Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde 48, 36 hatta 72 saate uzanan gözaltı süreleri olduğunun altını çizen Davutoğlu, hiçbir yerde demokratik standartlardan vazgeçmediklerini söyledi.

- "Molotof kokteyli atanları, bonzai tacirlerini savunmak onlara yakışır"

Muhalefetin vatandaşı sandığa değil, sokağa çağırdığını kendilerinin ise inatla sandıktan yana olduklarını aktaran Davutoğlu, "Sandığa gelin, sandığa" dedi.

Muhalefetin TBMM Genel Kurulu'nu yöneten bir kadın Meclis Başkanvekili'ne yönelik tutumunun kabul edilemez olduğunu ifade eden Davutoğlu, İçtüzüğe aykırı davranarak Meclis'in manevi şahsiyetine hakaret ettiklerini söyledi.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Hakaret onlara, edep bize yakışır. TBMM'ye saygısızlık onlara, TBMM'nin onurunu korumak bize yakışır. Molotof kokteyli atanları, bonzai tacirlerini, maske takanları savunmak onlara, halkın özgürlüğünü ve güvenliğini savunmak bize yakışır. Halkı tahrik ederek sokağa, direnişe çağırmak onlara, halkı vakarla, demokrasiye, sandığa çağırmak bize yakışır. Ama buradan bütün muhalefet partilerine sesleniyorum; eğer bu kanunu engellemeye devam ederlerse bundan sonra bu kanunun gecikmesi sebebiyle herhangi bir molotof kokteyli saldırısı olursa, maskeli saldırılar olursa, vandalizm olursa sorumlusu onlardır ve millet onlardan hesap sorar.

Biz de bu kanunu nasıl, hangi kirli ittifaklarla engellediklerini millete gidip anlatacağız. Miting meydanlarında bu kirli yöntemleri, ittifakları anlatacağız. 'Devleti savunuyorum' diyen Devlet Bahçeli'nin ve ekibinin hangi kirli ittifaklar içinde davrandığını, 'özgürlükleri savunuyoruz' diyen Kılıçdaroğlu'nun ya da HDP'nin hangi yöntemlerle TBMM'deki görüş ifade etme özgürlüğünü kısıtladıklarını, nasıl baskılar uyguladıklarını anlatacağız. Ama bir şeye kesinlikle izin vermeyeceğiz, Türkiye'nin huzurunun, güvenliğinin, özgürlüklerinin tehdit edilmesine izin vermeyeceğiz. Bu yasa öyle veya böyle inşallah geçecek, kanunlaşacak. Bu onur da TBMM'de AK Parti Grubu'nun olacak."

Milletin AK Parti'nin özverili çalışmalarını gördüğünü belirten Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerinde de bu durumu ödüllendireceğini söyledi.

(Sürecek)

Muhabir: Seval Güler
Yayınlayan: Ali Eyvaz


Daha fazlası ve daha hızlı bilgi için sizde;
Facebook'ta @mersihnaber 'i
Instagram'da @mersinhaber 'i veya
Twitter'da @mersinhaber 'i takip edebilirsiniz.
İlk olarak anlık gelişmeleri sosyal medya hesaplarımızdan paylaşıyoruz.. Dilerseniz sosyal medya hesapları üzerinden sizlerde bir olayı ihbar edebilir veya bir gelişmeden bizleri haberdar edebilirsiniz.